One of the most prominent tribes of Eastern and South-eastern Anatolia in the
Ottoman period was the Milli tribe. When İbrahim Pasha was the tribe leader, the Milli
tribe had already turned into a big confederation by incorporating many other tribes.
Dominating a wide region among Diyarbakır, Urfa, Aleppo, Mardin and Musul, the
Milli tribe was included into the Hamidian regiments established during the period
of Sultan Abdülhamit. Thanks to the privileges ensured as a result of belonging to the
Hamidian regiments, the Milli tribe obtained a strong influence, and profoundly affected
the political, social and economic structure of the region. By abusing the support of
some government authorities and the advantage of the armed forces under his command
for his personal interests, İbrahim Pasha attacked some tribes and especially looted some
towns of Diyarbakır Province, thus causing serious unjust treatment. The Diyarbakır
Gentry occupied the City Post-office two times in order to make themselves heard by
Babıâli and Sultan Abdülhamit against the assaults of the Milli tribe. Although some
investigation commissions were formed due to the insisting and influential reaction
of the Diyarbakır gentry, no efficient results were obtained because of the 4th Army
Command and those in the Mabeyn protecting İbrahim Pasha. As this matter occupied
the Diyarbakır public for many years, the trust of the mistreated people of the region in
the government was shaken.
Osmanlı döneminde Doğu ve Güneydoğu’nun en önemli aşiretlerinden birisi Milli
Aşireti idi. İbrahim Paşa’nın aşiret reisi olduğu dönemde Milli Aşireti birçok aşireti
bünyesine alarak büyük bir konfederasyona dönüşmüştür. Diyarbakır, Urfa, Halep,
Mardin ve Musul arasında geniş bölgede hüküm süren bu aşiret, Sultan Abdülhamit
döneminde kurulan Hamidiye Alayları kapsamına alınmıştır. Milli Aşireti, Hamidiye
Alayları’na mensup olmanın sağladığı imtiyazlar sayesinde önemli bir nüfuz elde etmiş,
bölgenin siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını derinden sarsmıştır. İbrahim Paşa, bazı
devlet yetkililerinin desteğini ve maiyetindeki silahlı birliklerin avantajını şahsi çıkarları
doğrultusunda kullanarak bölgedeki diğer aşiretlere karşı saldırılarda bulunmuş ve
özellikle de Diyarbakır vilayetine bağlı bazı yerleşim merkezlerini yağmalamış ve ciddi
mağduriyetlere yol açmıştır. Milli Aşireti’nin saldırıları karşında Diyarbakır eşrafı
sesini Babıâli’ye ve Sultan Abdülhamit’e duyurmak için iki defa postaneyi işgal etmiştir.
Diyarbakır eşrafının ısrarlı ve etkili tepkisi nedeniyle, tahkikat komisyonları kurulmuşsa
da Hamidiye Alayları’nın bağlı olduğu 4. Ordu Komutanlığı ve Mabeyn’deki İbrahim
Paşa’yı koruyan kişilerin gayretinden dolayı etkili bir sonuç alınamamıştır. Bu meselenin
uzun yıllar Diyarbakır kamuoyunu meşgul etmesi, mağdur olan bölge halkının devlete
olan güvenini daha da sarsmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 5, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 33 Issue: 96 |