Bulgarların Rumeli’de milliyet nâmına yaptıkları “icrâât”ı yine birer birer dimâğımda canlandırıyorum. Toptan îdâmlar, cebrî vaftizler, tebdîller , her türlü Bulgarlaştırmaklar… Edirne yerine Odrin, Mustafapaşa yerine Ferdinandov, Dedeağaç yerine Nadecda… Her zaman dişlerimi gıcırdatan, varlığımı bir gayz ve düşmânlık dinamitiyle berhevâ eden bu “icrâât”ın gâyesini düşünüyorum ve ân ve hâlin fecâatına rağmen muzafferâne bir istihfâf hissinden kendimi alamıyorum… Hatta dudaklarımda bir tezyîf iltivâsı bile var… Hûnhâr Savof , Türk nâmını ortadan kaldırmak için Rumeli’de sen azîm bir kıyâmet kopardın. Yüzbinlerce Türk gâyet derin hafr edilen çukurlara gömüldü ve üzerlerine ağır taşlar basıldı. Fakat “ümîd”e, dâima kuvvetli hiç mağlûb olmaz, müebbeden muzaffer “ümîd”e ne yapabildin?
Ümîdi bu milletin gömülmez.
Beyhûde bu gayretin mezârcı!
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Çeviri Makaleler |
Translators | |
Publication Date | October 30, 2020 |
Submission Date | September 19, 2020 |
Acceptance Date | October 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 6 |