ANADOLU VE BALKAN ARAŞTIRMALARI DERGİSİ YAYIN İLKELERİ
1. Yayınlanması istenen makalenin Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yönetim Kurulu tarafından belirlenen yazım kuralları çerçevesinde yazılmış olması şarttır. Eserdeki imlâ ve bilgi hatalarını düzeltmek yazarın sorumluluğundadır.
2. Yayınlanması için gönderilen makaleler Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yayın Kurulu tarafından incelenmek üzere hakemlere gönderilir.
3. Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yayın Kurulu hakemlerden gelen raporları inceleyerek makalenin yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verir. Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yayın Kurulu hakem raporlarından bağımsız olarak makaleyi yayınlamama hakkını saklı tutar.
4. Hakemler tarafından düzeltme istenen makaleler yazarlarına geri gönderilir. İstenen sürede geri dönmeyen yazarların Yayın Kuruluna ulaştırılmayan çalışmaları yayından düşürülür.
5. Yayın Kurulunda onaylanan çerçeve dâhilinde düzeltmesi yapılan makaleler Yönetim Kurulu’na sevk edilir.
6. Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yönetim Kurulunca yayınlanması onaylanan makaleler yayınlanmak üzere sıraya alınır.
7. Yazar, Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi Yayın Kurulu tarafından kendisine tebliğ edilen (makale düzeltme süresi, yazım kuralları vs.) hususlarını zamanında yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde makale basım süreci durdurulur.
8. Hakemlerin revizyon kararı vermesi üzerine makaleyi tekrar düzenlerken yazarların yaptıkları değişiklikleri revizyon dosyası üzerinde kırmızı renk ile işaretleyerek belirtmesi gerekir.
YAZIM KURALLARI
Yayın dili: Derginin yazım dili Türkçedir. Bununla birlikte İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça yazılar da yayımlanabilir.
Yazım kuralları: Dergimize gönderilecek yazıların aşağıdaki biçimsel özellikleri taşıması yayım birliği açısından zorunludur.
Türkçe Başlık: İçerikle uyumlu, 10-12 sözcüğü geçmeyecek biçimde, 12 punto ile büyük koyu harflerle yazılmalı ve sayfa ortasında yer almalıdır.
İngilizce Başlık: İçerikle uyumlu, 10-12 sözcüğü geçmeyecek biçimde büyük koyu harflerle Türkçe Öz’ün altında, 11 punto, önce ve sonra 3 nk boşluk bırakılacak şekilde sağ ve sol 1 cm içeride yazılmalıdır.
Yazar adı ve adresi: Yazar(lar)ın adı (küçük) ve soyadı (büyük), başlığın altında ortalanmış olarak 11 puntoyla yazılmalı; unvanı, çalıştığı kurum, ORCID numaraları, haberleşme ve e-posta adresleri ise normal karakterde harflerle dipnot olarak belirtilmelidir.
Öz (Abstract) ve Anahtar Sözcükler (Key Words): Türkçe ya da yabancı dillerdeki makaleler 150-200 sözcük arasında öz içermelidir. Türkçe ve İngilizce özet ilk sayfada önce Türkçe özet ardından İngilizce özet gelecek şekilde sıralanmalıdır. Öz (Abstract) 10 punto, tek satır, sağdan ve soldan 1 cm içeride yer almalıdır. Öz bölümü, yazar adının hemen altından 3 nk boşluk bırakılarak başlamalıdır. Anahtar Sözcükler, Özet ve Abstract’ın altında en az 5, en fazla 8 sözcükten oluşmalı ve her sözcük büyük harfle başlamalıdır. Özet başlığı 10 punto koyu yazılmalı ve “Öz: Metin”-“Abstract: Metin” şeklinde olmalıdır. Anahtar kelimelerin her birinin ilk harfi büyük harfle yazılmalı, aralarında virgül olmalı ve sonunda da nokta olmalıdır.
Örnek:
1530-1611 YILLARI ARASI KESRİYE ŞEHRİ’NDE NÜFUS VE EKONOMİ*
Öz: Bugün Yunanistan’ın kuzeyinde bulunan Kesriye(Kastoria), XIV. yüzyılda Balkanlarda gerçekleşen hızlı Osmanlı fütühatının sonucunda, 1385 yılında fethedilerek Osmanlı idari yapılanması içerisine dahil olmuştur. Rumeli Eyaletinin sol kol kazaları içerisinde olan Kesriye ile ilgili olarak bu çalışmada daha ziyade 1530-1611 yılları arasında şehrin nüfus ve ekonomisi ele alınmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda ilk olarak tahrir defterlerinden faydalanılarak şehirdeki toplam nüfus, bu nüfusun yıllar içerisindeki değişimi, toplam nüfus içerisinde Müslüman ve Hıristiyan kesimin dağılımının ne olduğu gibi konular ele alınacaktır. İkinci olarak ise vergi kalemlerinden yola çıkarak şehir halkınını ana ekonomik faaliyetinin tespitine çalışılacaktır. Son olarak şehirdeki mesleki iş kollarının ne olduğu ortaya konularak Osmanlı klasik döneminde Kesriye şehrinin bir görüntüsü ortaya konulacaktır. Anahtar Kelimeler: Kesriye, Nüfus, Ekonomi, Meslek, Tahrir. DEMOGRAPHIC AND ECONOMIC STRUCTURE OF KESRIYE BETWEEN 1530 AND 1611
Abstract: Kesriye (present day Kastoria in Northern Greece) was incorporated into the Ottoman administrative system after 1385 as part of the rapid Ottoman conquest in the Balkans during the XIV. century. This study will cover the population and economy of the city which was among the Via Egnatia districts of the Rumeli Province, focusing on the period between 1530 and 1611. In this respect, total population of the city, temporal change of the demographic structure, ratio of Muslims to non- Muslims and similar issues will be highlighted in line with Ottoman land surveys (tahrir defterleri). A second concern is to detect the main economic activities of the urban population by analysing different tax genres. Lastly, occupational branches of the city will be portrayed to present a general overview of Kesriye during Ottoman classical age. Key Words: Kesriye, Population, Economy, Occupation, Tahrir. |
Ana metin: Yazı Microsoft Word yazılım programı ile A4 boyutlu sayfa üzerinde Times New Roman 11 punto ile tek satır aralıklı ve üstten 2,5 cm, alttan 2,5 cm, soldan 2,5 cm, sağdan 2,5 cm kenar boşlukları ve tablolar hariç 30 sayfayı geçmeyecek biçimde tek sütun halinde hazırlanarak teslim edilmelidir. Paragraflar 0 cm girinti ile başlamalıdır. Anametin, özet bölümünün hemen altından 3 nk boşluk bırakılarak başlamalıdır.
Makale dosyasının herhangi bir yerinde "sayfa sonu" veya "bölüm sonu" kullanılmamalıdır.
Bölüm başlıkları: Yazıda yer alan konu başlıkları Giriş, Sonuç ve Kaynakça hariç, numaralandırılarak koyu ve sol marjdan başlamak üzere yazılmalıdır.
Şekil ve Tablolar: Şekil adı, şeklin altında, tablo başlığı tablonun üzerinde yer almalıdır. Şekil ve tablo numaraları 1, 2, 3, ... gibi verilmelidir.
Alıntı ve Göndermeler: Chicago usulünde (klasik usulde) sayfa altı numaralandırılmış dipnot şeklinde yapılmalıdır. Özetleme biçiminde yapılan alıntı ve aktarmalarda sayfa numarası belirtilmez; sayfa numarası ya da numaraları, yalnızca doğrudan alıntılarda tam olarak verilir. 3 satırı geçen alıntılara, ana metne göre sadece soldan 1 cm girinti verilmelidir. Dipnotlarda ise kaynak ilk kez kullanıldığında isim soyisim, eser adı, varsa cilt ve sayı, varsa çeviren adı, yayınevi, basım yeri, basım tarihi ve söz konusu bilginin alındığı sayfa numarası şeklinde yapılmalıdır. Aynı eser bir çok defa kullanılacak ise yazar soyadı, a.g.e. (adı geçen eser), a.g.m. (adı geçen makale), ilgili sayfa numarası şeklinde dipnot düşülmelidir (Örn: Turan, a.g.e., s. 356). Dipnot numaraları cümle sonunda noktadan önce verilmelidir. Dipnotlarda sayfa numarası verilirken "s." ibaresinden sonra bir boşluk bırakılarak sayfa bilgisi verilmelidir. (Örn. Öztaş, a.g.e., s. 117).
Ana Başlık Boyutu |
11 pt, ortalanmış, kalın |
Kağıt Boyutu |
A4 |
Ana Metin Üst Kenar Boşluk |
2,5 cm |
Alt Kenar Boşluk |
2,5 cm |
Sol Kenar Boşluk |
2,5 cm |
Sağ Kenar Boşluk |
2,5 cm |
İlk satır girinti |
0 cm |
Yazı Tipi |
Times New Roman |
Yazı Tipi Stili |
Normal |
Normal Metin Boyutu |
11 pt |
Paragraf Aralığı |
3 nk |
Satır Aralığı |
Tek |
Dipnot Metni Boyutu |
10 pt |
Alıntı Metni Boyutu |
10 pt |
Alıntı Kenar Boşlukları |
Soldan 1 cm |
Öz Yazı Tipi |
Times New Roman |
Öz Yazı Tipi Stili |
Normal |
Öz Kenar Boşlukları |
Sağdan- Soldan 1 cm |
Öz Metin Boyutu |
10 pt |
Öz Başlığı |
10 pt, İki Yana Yaslı, Kalın |
Örnekler:
Kitap:
Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu-Klasik Çağ, 1300-1600, çev. Ruşen Sezer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2009, 11. bs., s. 115.
Sonraki atıflarda: İnalcık, a.g.e., s. 123.
Yazarın birden fazla eseri olması halinde, sonraki dipnotlarda: İnalcık, Klasik Çağ, s. 123.
Makale:
İsmail Hakkı Uzunçarşılı, “Osmanlılarda İlk Vezirlere Dair Mütalea”, Belleten, c. III/ sy. 9 [veya III/9] (1939), s. 101.
Kaynakça: Makalelerde kullanılan kaynak ve araştırmalar makale sonunda Kaynakça başlığı altında gösterilmelidir. Kaynakça, bu başlık altında ve 10 punto yazılmalıdır. Sadece metin içinde atıfta bulunulan kaynaklar yer almalı ve yazarların soyadına göre alfabetik olarak düzenlenmelidir. Yazarların soyisimleri büyük harflerle yazılmalı ve İngilizce isimlerde "I" harfi kullanılmalıdır.
Kaynakça bölümü, eğer kullanıldıysa ayrı bir başlık altında "Arşiv Kaynakları" bölümü ile başlamalıdır.
Örnek Kitap: İNALCIK Halil, Osmanlı İmparatorluğu-Klasik Çağ, 1300-1600, çev. Ruşen Sezer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2009.
Örnek Makale: UZUNÇARŞILI İsmail Hakkı, “Osmanlılarda İlk Vezirlere Dair Mütalea”, Belleten, c. III/ sy. 9 [veya III/9] (1939), ss. 99-106.
Çeviriyazı Metinlerde Uyulacak Esaslar
Çeviriyazı bir metnin Anadolu ve Balkan Araştırmaları Dergisi yayınları arasında yer almadan önce aşağıdaki hususlara riayet edilerek hazırlanmış olması veya bunlara göre düzeltilmiş olması gerekmektedir.
a) Tanzimat sonrası matbu metinlerde:
1. Bu tür metinlerde ilmî transkripsiyon değil transliterasyon veya başka bir deyişle “hafifletilmiş transkripsiyon” uygulanır.
Bundan sonra kullanılacak olan “transkripsiyon” kavramı Türkçede kullanılmayan harfler de dâhil bütün harfleri aynen bir başka alfabe ile yansıtmayı; transliterasyon ise daha çok kelimenin bütünlüğünü koruyarak herhangi bir sadeleştirme yapmadan aktarmayı anlatmaktadır.
2. Uzun bütün heceler â, û, î harfleriyle yazılmalıdır. Ör. hâkimiyet; rûberû; cerîde … Kalın okunması gereken ve anlam karışıklığına da yol açabilecek kelimelerde bulunan uzun a sesi için, bu durumu önlemek üzere “ā” şeklindeki imlâ tercih edilebilir. Ör. Gāzî; mukāyese; tekābül , kānûn…
Bu durum, benzer yazılışa sahip Arapça ve Farsça kelimelerdeki okuma yanlışlarını da önleyecektir. Ör. “Yasa” anlamındaki “kānûn” ile “Ocak ayı” anlamındaki “İkincikânûn” (Kânûnisânî) kelimelerinde olduğu gibi…
3. Kelimelerin orijinal sesleri korunmalı, transkripsiyondaki hafifletme işlemi imlâ ile sınırlı kalmalıdır. Ör. Aptülhak Hamit ( – ) → Abdülhak Hâmid ( + )
4. Arapça terkiplerin yazımında İSAM DİA’nde ve MEB. İslâm Ansiklopedisi’nde benimsenen yazım kuralları uygulanmalıdır. Ör. Muhîtü’l-Maârif; Muînü’d-devle …
5. Farsça terkiplerde terkip tiresi her seferinde yazılmalıdır. Ör. Devlet-i Aliyye; hüsn-i muâmele, müdîr-i umûmî … Farsça terkiplerdeki terkip –i’si “-ü” şeklinde yazılmamalıdır. Ör. müdür-ü umûmî ( – ); hüsn-ü muâmele ( – ); umûr-u mâliye ( – ) → umûr-ı mâliye ( + ) …
“Ve” kelimesine karşılık gelen “ü”ler ise aynen korunur ve kendisinden önceki ve sonraki kelimeye bitiştirilmeden yazılır.
6. Osmanlıca matbu metinlerde Batı sahasına ait şahıs ve şehir adları genellikle okunduğu gibi yazılmaktadır. Tanzimat sonrasına ait bir metnin çeviriyazısında bu tür kelimeler orijinal dildeki imlâsına uygun yazılmalıdır.
Ör. “Mısır’da kalan Fransızların umûr-ı mâliye müdîr-i umûmîsiPosiyelk’a gönderdiği mektup (…)” ( – ).
“Mısır’da kalan Fransızların umûr-ı mâliye müdîr-i umûmîsiPoussielque’a gönderdiği mektup (…)” ( + )
Türkçede yaygın olarak kullanılan yabancı yer ve şahıs adlarında ise Türkçe kullanımı esas alınır.
7. Masdar-ı ca‘lîler -günümüz Türkçesinde sık kullanıldığı için tek y ile yazılanlar hariç- çift y ile yazılmalıdır. Ör. Osmâniyye; Cülûsiyye; şahsiyye … Sık kullanılanlara ör. Bahriye; Mülkiye…
8. Nisbet –î’si ile biten kelimelerin sonuna Türkçe olarak ismin –e hâli geldiğinde masdar-ı ca‘lîlerle karışmaması için “î” şeklinde yazılmalı fakat bu imlâ masdar-ı ca‘lîlerde kullanılmamalıdır:
Ör. “Âmâl-i millîye uygun olarak …” (Burada millî kelimesinin sonundaki –ye, ismin –i hâlini gösterir).
“Âmâl-i milliyyeye uygun olarak …” (“Âmâl-i Millîyeye” imlâsı yanlıştır).
9. Osmanlıca matbu eserlerde vurgulanmak istenen kelimeler ve özel adlar çoğunlukla parantez içine alınarak vurgulanır. Oysa bugün bunun yerine çift tırnak içine alarak vurgulama tercih edilmektedir. Bu bakımdan;
a) Sadece vurgulanması gereken bir (veya birkaç) kelime varsa parantez yerine tırnak içinde yazılmalıdır.
Ör. “(…) nâm-ı âlîleri (Nizâm-ı Cedîd) tesmiye olundu.” ( – )
“(…) nâm-ı âlîleri “Nizâm-ı Cedîd” tesmiye olundu.” ( + )
b) Vurgulanmak istenen bir kitap adı ise sadece italik yazılması vurgu için yeterlidir.
Ör. “Tameşvarî (Hadîkatü’ş-Şu‘arâ ) / “Hadîkatü’ş-Şu‘arâ” nâm eser-i bî-hemtâsında (…)” ( – ).
“TameşvarîHadîkatü’ş-Şu‘arânâm eser-i bî-hemtâsında (…)” ( + ).
c) Osmanlı alfabesinde büyük – küçük harf ayrımı olmadığı için şahıs, kurum veya yer adı cinsinden özel isimlerde ayrıca tırnak içine almak biçiminde özel bir vurguya gerek yoktur; baş harflerinin büyük yazılması yeterlidir.
Ör. “Şeyhülislâm’ınüstâdı (Münîr Efendi) de çağırılıp meydâna getirildi.” ( – )
“Şeyhülislâm’ınüstâdıMünîr Efendi de çağırılıp meydâna getirildi.” ( + )
Dolayısıyla bu gibi durumlarda Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış metinlerde kullanılan parantezler hiç kullanılmamalıdır. Elbette açıklama ve ek bilgi mahiyetindeki cümle veya kelime gruplarında parantez kullanılacaktır.
10. Ana metin içinde geçen Türkçe dışındaki dillerden iktibas edilmiş cümlelerin, metin içine tercümeleri aktarılmalı, gerekiyorsa dipnotlarda orijinal yazılışları kaynak bilgisinden önce verilmelidir.
11. Günümüz Türkçesinde kullanılmayan Farsça kelimelerin imlâsında, günümüzde kullanılanlarda olduğu gibi Türkçe telâffuz esas alınmalıdır.
Ör. nohoft ( – ) → nühüft ( +); dovvom ( – ) → düvvüm ( +) …
12. Osmanlı Türkçesiyle basılı bir metinde geçen her tür Arapça kelimenin yazımında da yaygın Türkçe telâffuz esas alınmalıdır. Ör. Rasûl ( – ) → Resûl; a‘yân → âyân …
13. Arapça kelimelere mahsus bir ses olan ayn harfi, anlam karışıklığına veya okuma hatasına sebep olmadıkça imlâya yansıtılmamalıdır.
14. Tanzimat sonrası matbu metinlerde transkripsiyon değil transliterasyon esas alınacağı için isimleşmiş veya çok kullanıldığı için âdeta birleşmiş Arapça, Farsça terkiplerde kullanılacak apostrof ve tire işaretleri kaldırılmalıdır.
Ör. Abdü’l-Hamîd ( – ) → Abdülhamîd ( + )
Kânûn-i sânî ( – ) → Kânûnisânî ( + ); Teşrîn-i sânî ( – ) → Teşrînisânî ( +); Rebîü’l-evvel → Rebîülevvel
Cemâziye’l-âhir → Cemâziyelâhir; Zi’l-ka’de → Zilkāde
Şeyhü’l-İslâm ( – ) → Şeyhülislâm ( + ) vb.
15. Türkçe kelimelerin -özellikle fiil kökenli kelimelerin- sonlarında Osmanlı metinlerinde genellikle b harfi ve diğer bazı kelimelerde c ve d harfleri kullanılırsa da çeviriyazı çalışmalarında p, ç, t şeklindeki sert-sessiz harfler kullanılmalıdır. Yine özellikle fiil kökenli kelimelerde Eski Türkçeye ait telaffuzun Anadolu sahasındaki bir devamı olarak Osmanlı imlâsına yansıyan “ü” sesleri “i”, “ı” sesleri ses uyumuna göre düzeltilmeli; kapalı e harfi de denen ve genellikle “i” harfiyle yazılan ses ise “e” harfiyle yazılmalıdır.
Ör. idüb ( – ) → edip ( + ); konub ( – ) → konup ( + ); bitüb ( – ) → bitip ( + ); içün ( – ) → için ( + ); ağac
( – ) → ağaç ( + ); yiğid → ( – ) yiğit ( +); geçid ( – ) → geçit ( + ) …
b) Tanzîmat sonrası yazma Arşiv belgelerinde:
Bu tür metinlerde ilmî transkripsiyon usûlü uygulanır.
c) Tanzimat öncesi matbû veya yazma metinlerde:
Bu tür eserlerin çeviriyazıları hazırlanırken İSAM DİA ve MEB İslâm Ansiklopedisi’nde uygulanan ilmî transkripsiyon usûlü kullanılmış olmalıdır. Bu iki Ansiklopedi arasında herhangi bir uyumsuzluk olursa DİA esas alınır. Kuruma Tanzimat öncesi bir metnin yayını teklif edilirken transkripsiyon alfabesine mahsus harfler bir liste hâlinde eserin başında gösterilmeli; metin boyunca da özellikle Türkçede bulunmayan harflerin yazımında bu alfabe esas alınmalıdır.
d) Rusça, Bulgarca, Yunanca vb. alfabesi farklı dillerde transliterasyon kullanılmalı, kelimelerin aktarımı Türkçe telaffuza göre olmalıdır.