OBJECTIVE: The recurrences and efficacy of classical approach and alternative approach anterior localization of the coronary sinus ostium for the slow pathway ablation using radiofrequency energy and a transcatheter technique in patients with atrioventricular nodal reentrant tachycardia AVNRT were evaluated.METHODS: We retrospectively reviewed all patients for AVNRT at the Sivas Numune Hospital from January 2010 to April 2012. The localization of the slow pathway ablation using radiofrequency energy and successfully procedure was documented. AVNRT recurrence was documented from hospital automation system or induced AVNRT who underwent second electrophysiology study.RESULTS: One hundred twenty two patients, 24% male n=30 , 76% female n=92 ; age 29,23±12,12 years who underwent radiofrequency ablation for AVNRT were included the study. Classical approach was used 43,4% n=56 ; alternative approach was used 51,2% n=66 of AVNRT patient. AVNRT recurrence was documented 5,6% n=3 in classical approach; also 4,7% n=3 in alternative approach p=0.837 . Follow-up was available for all patients at 15,1±3,5 month in classical approach group, and 16,4±4,4 month in alternative approach group p=0.082 . Multivariate analysis failed to identify any significant predictor of AVNRT recurrence.CONCLUSION: We could not identify any differences between recurrences ratio between classical approach and alternative approach for the AVNRT slow pathway ablation. In addition; anterior localization of the coronary sinus ostium ablation may be used, because of low complication risk.
AMAÇ: Çalışmamızda yavaş yolağın ablasyonu için kullanılmakta olan klasik hedef bölge ile daha yakın zamanda kullanılmaya başlanan koroner sinüs ostiumu anterior komşuluğundan yapılan ablasyonun takibinde görülen rekürrens oranlarını karşılaştırmayı amaçladık.YÖNTEMLER: Sivas Numune Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde 2010 yılından günümüze kadar elektrofizyolojik çalışma yapılmış ve AVNRT tanısı alıp radyofrekans ablasyon uygulanmış hastalar geriye dönük olarak taranarak bulundular. Bu hastaların işlem raporları ve intrakardiyak kayıtları incelenerek ablasyonda hangi hedef bölgelerin seçildiği ve işlemin başarılı olup olmadığı tespit edildi. Nüks takibinde ise hastaların dosyalarında ya da otomasyon sisteminde taşikardinin dökümante edildiği elektrokardiyogram/holter kaydının olup olmadığına; yada var olan şikayeti nedeniyle tekrar EPS işlemine alınıp taşikardi indüklenip indüklenmemesine göre tarandı.BULGULAR: Retrospektif olarak taranan toplam 122 hastadan %24’ü erkek n=30 , %76’sı kadındı n=92 . Hastaların yaş ortalaması 29,23±12,12 yıl idi. Hastalardan %43,4’ünde n=56 klasik yaklaşım, %51,2’sinde n=66 alternatif yaklaşım kullanılmıştı. Klasik yaklaşımda nüks %5,6 n=3 iken alternatif yaklaşımda %4,7 n=3 idi p=0.837 . Hastaların ortalama takip süreleri klasik yaklaşım kullanılan grupta 15,1±3,5 ay iken alternatif yaklaşım kullanılan grupta 16,4±4,4 ay idi p=0.082 . Yapılan multivariate regresyon analizinde nüksü göstermede bağımsız bir prediktör saptanmadı.SONUÇ: AVNRT ablasyonunda koroner sinüs ostium komşuluğunun tercih edilmesinin işlem başarısı, uzun süreli takiplerde nüks oranı açısından klasik yaklaşımdan aşağı olmadığını ve komplikasyon riskinin daha az olması nedeniyle tercih edilmesinin avantaj yaratacağını düşünüyoruz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 |