Abstract
Amaç: Deliryum dikkat ve bilişsel işlevlerde ani başlangıçlı bozulma ile karakterize bir klinik tablodur. Deliryum kliniğinin altında birçok neden yatmakla beraber bazen sadece cerrahi bile kendi başına deliryum tablosu oluşturacak etkiye sahip olabilmektedir. Biz bu çalışmada genel cerrahi kliniğinde opere edilen ve postoperatif takip döneminde deliryum tablosu gelişmesi nedeniyle ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğine konsülte edilen hastalarda tedavi yaklaşımlarının retrospektif analizini yapmayı amaçladık.
Yöntem ve Gereçler: Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi kliniğinde, Ocak 2019- Kasım 2021 tarihleri arasında opere edilen ve postoperatif dönemde deliryum tablosu geliştiği düşünülerek ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğine konsülte edilen hastalar çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: 38 hastadan 13 (%24,2) si kadın, 25’i (%65,8) erkek idi. Hastaların yaşları değerlendirildiğinde 61,5 (iqr: 45,5-79,25) idi. Operasyon süresi deliryum tablosunda semptomların devam ettiği süreyle ilişkili saptanmıştır (p:0,038). Yoğun bakımda yatış süresinin ve buna ek olarak toplam yatış süresinin uzaması yüksek korelasyon değerleri ile anlamlı olarak ilişkili saptanmıştır (sırasıyla rho:0,852, p<0,001 ve rho:0,866, p<0,001).
Sonuç: Çalışmamıza göre deliryum tablosu gelişen hastalarda semptom sürelerinin uzaması hastalarda yoğun bakım süreleri ve toplam yatış sürelerinin de uzamasıyla ilişkilidir. Yine uzamış operasyon süreleri deliryum tablosunun semptom süreleri ile ilişkili saptanmıştır. Ruh sağlığı ve hastalıkları profesyonellerinin bu hasta grubunu değerlendirmesi, mortalite ve morbidite üzerine önemli etkisi olan bu tablonun erken tanısında önemli rol oynamaktadır.