Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 39/2, iradesi aldatma nedeniyle sakatlanan sözleşme tarafının sözleşmeyi onaması halinde tazminat hakkının kendiliğinden ortadan kalkmayacağı esasını benimsemiştir. Böylece aldatılan, sözleşme onandığı için ayakta olsa dahi, aldatma nedeniyle uğramış olduğu zararının tazmin edilmesini talep edebilmektedir. Borçlar hukuku sistemimizde çeşitli yönlerden ayrıksı bir düzenleme olarak beliren söz konusu hükmün uygulama alanı, sözleşmeyi iptal etmesinin aldatılandan beklenemediği bazı hallerle sınırlandırılmalıdır. Bu hallerde aldatılan, sözleşme öncesi davranış yükümünü ihlal eden diğer sözleşenden, sözleşme onanmasına rağmen giderilemeyen zararlarının tazmin edilmesini ister. Bu kapsamda tazmini istenecek olan zarar, kural olarak olumsuz zarardır. Bu anlamda hüküm, olumlu-olumsuz zarar ayırımı bakımından istisnai bir düzenleme niteliğindedir.
Turkish Code of Obligations Art. 39/2 has adopted the basis that the right to indemnity will not be abolished ipso facto if the contracting party, whose intention defected in consent, has ratified the agreement. Thus, the defrauded party may request compensation for the damage caused by the fraud, even though the agreement is valid because of the ratification. The implementation of the provision, which appears as an exceptional regulation in various aspects of Turkish law of obligations, must be limited to certain cases which annulment of the agreement cannot be expected from the defrauded party. In these cases, the defrauded party, requests compensation from the party who violates the pre-contractual liability, for irrepealable damages even though the agreement is ratified. In this context, the requisition of damage is a negative damage as a rule. In this sense, the provision is an exceptional regulation in terms of positive and negative damage.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | August 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.