The Ottoman Empire has followed a strong centralist policy since its establishment and has not compromised on this principle even during periods of territorial expansion. In addition, some privileges have been granted to different ethnic groups within the empire based on religious references. Some have described the privileges granted to non-Muslims as exceptions to the centralist system and as examples of decentralization. The Tanzimat period brought significant changes to the classical state system. Particularly, changes in administrative, social, economic, and legal fields emerged under the influence of Western ideologies. The transition to a constitutional regime and the drafting of a constitution are a result of this. However, the short-lived constitutional period led to a strong opposition against the sultan and his oppressive rule. The Young Turks, who came together to eliminate the despotism of Sultan Abdulhamid II, saw the solution in the restoration of constitutional rule. However, Prince Sabahattin, who did not consider regime change sufficient to escape the situation in which society found itself, became one of the prominent thinkers of the time with his ideas of decentralization and individual initiative. It has been stated that the comprehensive development of Ottoman society will be possible through the transition from a communal society to an individualistic society. Due to his ideas, he was criticized by the Unionists of the time and even accused of separatism. The debate on which principle, centralization or decentralization, should be emphasized is still ongoing today. While the regulations related to local governments aim to strengthen them, they also bring criticisms along with them. The purpose of this study is to shed new light on the present by examining past debates. Our study is conducted to present Prince Sabahattin's concept of decentralization. The meaning attributed to Prince Sabahattin's concept of decentralization and the criticisms directed against it have been analyzed
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güçlü bir merkeziyetçi politika izlemiş ve ülke topraklarının genişlediği dönemde dahi bu ilkeden ödün vermemiştir. Bunun yanında ise bünyesinde barındırdığı farklı milletlere dini referansla bazı ayrıcalıklar tanınmıştır. Gayrimüslimlere tanınan bu ayrıcalıkları merkeziyetçi sistemin istisnası ve adem-i merkeziyetçilik olarak tanımlayanlar olmuştur. Tanzimat dönemiyle birlikte klasik devlet sisteminde önemli değişimler yaşanmıştır. Özellikle idari, sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda yaşanan değişimler Batıdaki düşünce akımlarının etkisinde ortaya çıkmıştır. Meşrutiyet rejimine geçilmesi ve anayasanın yapılması da bunun bir sonucudur. Ancak kısa süren anayasal dönem padişaha ve baskıcı yönetimine karşı güçlü bir muhalefetin doğmasına neden olmuştur. Padişah II.Abdülhamit’in istibdadını ortadan kaldırmak için bir araya gelen Jön Türkler, çareyi yeniden meşrutiyetin ilanında görmüşlerdir. Ancak toplumun içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için rejim değişikliğini tek başına yeterli görmeyen Prens Sabahattin ortaya koyduğu adem-i merkeziyetçilik ve teşebbüs-i şahsi fikirleri ile dönemin ileri gelen düşünürlerinden olmuştur. Osmanlı toplumunun her manada yeniden kalkınmasının cemaatçi toplumdan bireyci topluma geçiş ile mümkün olacağını belirtmiştir. Fikirleri nedeniyle döneminde İttihatçılar tarafından eleştirilmiş hatta bölücülükle suçlanmıştır. Merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik ilkelerinden hangisine ağırlık verilmesi gerektiği günümüzde dahi tartışılmaktadır. Yerel yönetimlerle ilgili yapılan düzenlemeler bunların güçlendirilmesini amaç edinmekle birlikte eleştirileri de beraberinde getirmektedir. Bu çalışmanın amacı geçmişte yaşanan tartışmalardan hareketle bugüne yeni bir ışık tutmaya çalışmaktır. Çalışmamız Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramına yüklediği anlam ve buna karşı yöneltilen eleştiriler irdelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Constitutional Law |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 4, 2024 |
Publication Date | July 26, 2024 |
Submission Date | February 25, 2024 |
Acceptance Date | July 5, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.