The crime of "Sterilization", which is regulated in the Fifth Chapter titled "Abortion, Miscarriage or Sterilization" of the Second Part titled "Crimes Against Persons" of the Second Book of the Turkish Penal Code No. 5237, is primarily caused by the act of sterilization without consent performed by an authorized physician (art. 101/1) punishes the act of sterilization performed by an unauthorized person based on consent (art. 101/2). The act of sterilization, which consists of an intervention to eliminate a man or woman's ability to have children without hindering the satisfaction of their sexual needs, becomes lawful with the person's consent to this intervention on his body, which also meets the legal conditions. Apart from this, it is a crime to sterilize a man or woman without consent, or if this act is performed by an unauthorized person, even if it is based on consent. With this crime, a person's reproductive ability and physical integrity are protected.
The conditions and method of carrying out the act of sterilization, which is regulated as a crime in the Turkish Penal Code, in accordance with the law, are determined in 4’th article of the Law on Population Planning No. 2827. Because with this law, it is aimed for people to have children as many times as they want and whenever they want, and thus population planning is aimed.
In this study, the crime of sterilization regulated in the Turkish Penal Code was examined and the historical development of the crime, its ethical and religious dimensions were explained, and the legal elements of the crime were examined in detail.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabının “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı İkinci Kısmının “Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma” başlıklı Beşinci Bölümünde düzenlenen “Kısırlaştırma” suçu, öncelikle, yetkili hekim tarafından yapılan rızasız kısırlaştırma fiiliyle (m.101/1) yetkisiz kişi tarafından rızaya dayalı olarak yapılan kısırlaştırma fiilini (m.101/2) cezalandırmaktadır. Bir erkek veya kadının çocuk yapma kabiliyetinin cinsi ihtiyaçlarını tatmine mâni olmadan izalesi için yapılan bir müdahaleden ibaret olan kısırlaştırma fiili, kişinin bedenine yönelik bu müdahaleye gösterdiği ve kanuni şartları da taşıyan rızasıyla birlikte hukuka uygun bir hale gelir. Bunun dışında, rıza olmaksızın bir kadın veya erkeğin kısırlaştırılması veya rızaya dayalı olsa bile bu fiilin yetkili olmayan bir kişi tarafından yapılması suç teşkil eder. Bu suçla, kişinin üreme yeteneği ile beden bütünlüğü korunmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenen kısırlaştırma fiilinin, hukuka uygun surette yapılmasının şartları ve yöntemi, 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde belirlenmiştir. Zira bu Kanunla, kişilerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları hedeflenmiş olup bu yolla nüfus planlaması yapılması amaçlanmıştır.
Bu çalışmada, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen kısırlaştırma suçu ele alınarak incelenmiş, suçun tarihsel gelişimiyle etik ve dini boyutu açıklanmış ve suçun kanuni unsurları üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Criminal Law |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 1, 2024 |
Publication Date | July 26, 2024 |
Submission Date | April 3, 2024 |
Acceptance Date | July 25, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.