II.
Dünya Savaşı'ndan sonra kıtada barış ve refahın yeniden tesisi için kurulan
Avrupa Birliği (AB) 1973, 1981, 1986 ve 1995 yıllarındaki genişlemeler ile üye
sayısını 15’e çıkartmıştır. Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra siyasi
koşulluluk ve dış teşvik modeli üzerinden 2004 ve 2007 genişlemesi ile Merkezi
ve Doğu Avrupa (MDA) ülkelerini bünyesine dâhil eden AB, 2013 yılındaki
Hırvatistan genişlemesi ile 28 üyeli bölgesel ve küresel bir aktör haline
gelmiştir. Yugoslavya’nın
parçalanmasından sonra Balkanlarda barış ve istikrarın
tesisi, yeniden yapılanma ve geçmişle yüzleşme gibi konularda inisiyatif alan
Birlik, 2003 Selanik Zirvesi'nde Batı Balkan devletlerine adaylık perspektifi
sunmuştur. Çalışmada Birliğin genişleme politikasında
her iki bölge için hangi söylemleri, hangi gerekçelerle öncülleştirdiği ve
hangi meşrulaştırma araçlarını kullandığı karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Bu amaçla tümdengelim yöntemiyle Sjursen’in modellediği pragmatik, siyasi-etik
ve ahlaki yaklaşım üzerinden Genişleme Strateji Belgeleri, Zirve Sonuç
Bildirgeleri ve Parlamento Kararlarının içerik analizleri yapılmıştır. Her iki
bölge için, genişlemenin muhtemel kazanımları üzerinden pragmatik söylemler
geliştirildiği gözlemlenmektedir. Buna rağmen MDA genişlemesi, kıtadaki
bölünmüşlüğü sonlandıracak olan tarihsel ve siyasi bir sorumluluk üzerinden
çerçevelendirilirken; Batı Balkan genişlemesi, Avrupalı norm ve değerlerin
yayılması yoluyla barış ve istikrarın tesisi ve coğrafi konumun yaratacağı
fırsatlar üzerinden meşrulaştırılmaktadır.
The European Union (EU), which was
established for the restoration of peace and prosperity after the Second World War,
increased its members to 15 after the 1973, 1981, 1986 and 1995 enlargements.
The EU, which included Central and Eastern European (CEE) countries in 2004 and
2007 through the political conditionality and external incentive model,
following the collapse of the Berlin Wall, became a regional and global actor,
including 28 countries following the Croatia's membership in 2013. After the
disintegration of Yugoslavia, the Union commenced some initiatives, such as the
establishment of peace making and stability in the Balkans, reconstruction and confront
the past for the region. The EU initiated the candidacy perspective to the
Western Balkan countries at the 2003 Thessaloniki Summit. In this article, we
examined which discourses, for what causes, and which legitimization tools were
used by the Union in its enlargement policy comparatively for the Western
Balkans and CEE cases. For this purpose, content analysis of the Enlargement
Strategy Papers, Summit Declarations, and Parliamentary Decisions are conducted
through the pragmatic, political-ethical and moral approaches, modelled by
Sjursen in a deductive method. It is observed that pragmatic discourses have
been dominated over the possible gains of enlargement for both regions. Nevertheless,
CEE enlargement is framed by a historical and political responsibility that
would end the division; Western Balkan enlargement is legitimized as the way to
create peace and stability through the spread of European norms & values
and opportunities originated from the geographical location.
European Union Enlargement Central and Eastern Europe Western Balkans Legitimization Europeanization
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 27, 2018 |
Acceptance Date | February 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 1 |
Adnan Menderes University Institute of Social Sciences Journal’s main purpose is to contribute to the social sciences at national and international level, to create a respected academic ground where scientists working in dis field can share the unique and remarkable works.