Bu çalışmada, geleneksel Türk dış politikasının temel anlayışı ve karakteri ile son dönem dış politika yaklaşımlarının savunmacı realizm ve saldırgan realizm teorileri üzerinden karşılaştırması yapılmıştır. Realizm teorisi içinde ele alınan savunmacı realist anlayış daha çok statükoyu korumayı amaç edinmiş ve devletlerin kendi güvenliklerini sağlamalarının öncelikli hedef olduğunu savunmuştur. Diğer taraftan saldırgan realizm anlayışı bir güç arayışı içine girerken aynı zamanda statükoyu değiştirmeyi amaçlamıştır. Bu çerçevede değerlendirildiğinde 2000’li yıllara kadar Türkiye’nin izlediği dış politikanın daha çok savunmacı bir anlayışla yürütüldüğü görülmektedir. Fakat son dönemde çoğu alanda savunmacı eğilim devam ederken, özellikle ulusal güvenlik tehdidi içeren bazı alanlarda ise saldırgan bir pozisyona kaydığını söylemek mümkündür. Bu çalışmada son dönemde izlenen Türk dış politikasının savunmacı mı - saldırgan mı, yoksa bir dengede mi olduğu konusu irdelenmiş; dış politikayı etkileyen bölgesel ya da küresel gelişmeler ve bu gelişmelerin doğrudan ya da dolaylı aktörü/tarafı durumundaki ülkeler karşısında Türkiye’nin nasıl bir dış politikayla süreçleri yönettiği örneklerle incelenmiştir. Türkiye’nin savunmacı-saldırgan realizm ayrımında dış politikasının analizi yapılırken TSK’nın sınır ötesi operasyonlarının sonuçlarından da faydalanılmıştır. Çalışmada, genel olarak son dönemde Türk dış politikasında yaşanan değişim ve dönüşümlere değinilmiş, neorealizm teorisi içinde ortaya çıkan savunmacı ve saldırgan realist teoriler çerçevesinde değerlendirmelere yer verilmiştir.
Dış Politikada Değişim Savunmacı Realizm Saldırgan Realizm Türk Dış Politikası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |