Disasters are the inevitable events that people have faced since they existed in the world. Floods, typhoons, tsunamis, avalanches, landslides and earthquakes are some of the natural disasters. The earthquake in these is in a category of disaster, which is "predictable" but unclear when to arise. As a country located on the earthquake belt, Turkey has been carrying out serious activities in recent years regarding the "responsibility of the administration and disaster management" due to the predictability of the earthquake. The disasters are the risks of security in that respect. The coordination and security problems should be in minimum level on disasters. The Security and Emergency Coordination Center (SECC) is the center that renders. The rapid rise of technology affects many areas as well as in "disaster management". In this respect, it will also be considered whether it is possible to use different technologies in disaster management or not. The most remarkable technological development in recent years is "artificial intelligence". Artificial intelligence is a technology to be used in many areas over the next decade. Keeping up with new technological developments is the function of the administrations to be "dynamic". Disaster management is also important for both administrative law and public administration discipline. In this context, is it possible to include new and dynamic elements such as "artificial intelligence" in disaster management? In this study, the legal basis of disaster management, the responsibility of the administration in disaster management, the availability of artificial intelligence technology in disaster management will be investigated. It is aimed to focus on the obligations of the administrations in terms of the use and development of rapid intervention with the use of new technologies in disaster management. In this sense, the historical development of disaster management, theoretical foundations and legal basis of disaster management and the use of artificial intelligence at SECC will be examined by being compared to national and foreign disaster management systems.
Afetler, insanların dünyada var olmasından beri karşı karşıya kaldığı kaçınılmaz olaylardır. Sel, tayfun, tsunami, çığ, heyelan ve deprem doğal afetlerden bazılarıdır. Bunlar içerisinde deprem, “öngörülebilir” ancak ne zaman olacağı belli olmayan afet kategorisinde yer alır. Türkiye, deprem kuşağı üzerinde yer alan bir ülke olarak, depremin öngörülebilirliği nedeniyle “idarenin sorumluluğu ve afet yönetimi” konusunda son yıllarda ciddi faaliyetler yürütmektedir. Afetler de bir yönüyle güvenlik risklerinden birisidir. Afetlerde güvenlik ve acil durumlara ilişkin koordinasyon sorunlarının asgari seviyede olması gerekir. Bunu sağlayabilecek yönetim merkezi ise Güvenlik ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi (GAMER)’dir. Teknolojinin hızlı yükselişi, pek çok alanı etkilediği gibi “afet yönetimi” konusunda da kendisini göstermektedir. Bu açıdan, afet yönetiminde farklı teknolojilerden yararlanmanın mümkün olup olmadığı da akla gelecektir. Son yıllarda en dikkat çekici teknolojik gelişme, yapay zekâdır. Yapay zekâ, önümüzdeki on yıl içerisinde pek çok alanda kullanılacak bir teknolojidir. Yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurmak, idarelerin “dinamik” olma fonksiyonunun gereğidir. Afet yönetimi de hem idare hukuku hem de kamu yönetimi disiplini açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda, afet yönetiminde “yapay zekâ” gibi yeni ve dinamik unsurlara yer verilmesi mümkün müdür? Bu çalışmada, afet yönetiminin hukuksal dayanakları, afet yönetiminde idarenin sorumluluğu, yapay zekâ teknolojisinin afet yönetiminde kullanılabilirliği araştırılacaktır. Afet yönetiminde yeni teknolojilerin kullanımı ile hızlı müdahalenin sağlanması ve geliştirilmesi ile gereken teknolojiler hususunda idarelerin yükümlülükleri üzerinde durulması hedeflenmektedir. Bu anlamda afet yönetiminin tarihsel gelişimi, afet yönetiminin kuramsal temelleri ve hukuksal dayanakları ile yapay zekânın GAMER’de kullanım alanı, ulusal ve yabancı afet yönetimi sistemleri ile mukayeseli şekilde incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2022 |
Acceptance Date | September 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 2 |