Giriş ve Amaç: Hepatit B bulaştırıcılığı, yaygınlığı ve önlenebilirliği nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kan ve seröz eksudalarda yoğunken tükürük, semen ve vajinal sekresyonlarda düşüktür. Bu nedenle günlük yaşam koşulları ile bulaş olmaz kabul edilir. Amacımız; HBsAg pozitif olgularda, toplu yaşam koşulları, sosyo kültürel alışkanlıklara göre, aile içi bulaş yollarını ve yaygınlığını incelemektir. Materyal ve Metod: Çalışmamızda inaktif HBsAg taşıyıcısı ve kronik hepatit B tanısı alan olgular ve birinci derecede yakınları hepatit B göstergeleri yönünden araştırıldı. Meslek, eğitim, diş tedavisi, kan transfüzyonu, geçirilmiş operasyon, doğum şekli, aynı eşyaları kullanma ve yakınlık derecelerisorgulandı. Bulgular: 820 hastanın %61.7’si erkek, %38.3’ü kadın ve %48.9’u 40 yaşın altında idi. İlk ve orta öğrenim eğitimi olanlar %37.4 ve %37.9 ile çoğunluğu oluşturmaktadır. Hastaların %61.5’i kentsel, %38.5’i kırsal kökenli ve yaklaşık dörtte birinin evinde 6 ve üzeri kişi yaşamaktadır. Tahmini bulaş yolları arasında diş tedavisi (%68.3) ilk sıradadır. Bunu hastanede yatış (%34.4), cerrahi girişim (%32.9), kan transfüzyonu (%19.3) ve %2.2 ile şüpheli ilişki izlemektedir. Hastaların aile üyelerinde hepatit B varlığına bakıldığında %44.1 ile ilk sırayı anneler almaktadır. Ortak eşya kullanımı değerlendirildiğinde %83.2 ile aynı havluyu kullanma ilk sıradadır. Bunu aynı tıraş bıçağını ve tırnak makasını kullanma izlemektedir. Ortak diş fırçası kullanımı yoktur. Sonuç: HBsAg pozitifliği erkeklerde ve kırsal kesimde daha fazladır. Diş tedavisi, cerrahi girişim, hastaneye yatışın HBsAg pozitifliğine etkisi vardır. Aile içi bulaş oranı fazladır ancak bulaş ortak eşya kullanımına bağlıdır denilemez. Ailede hepatit B varlığı aile bireylerinde HBsAg pozitifliğini artırmaktadır. Bundan dolayı bir bireyde HBsAg pozitifliği mevcutsa diğer aile bireylerinin aşılanması sağlanmalıdır.
Background and Aims: Hepatitis B is an important public health problem due to its transmittance, prevalence, and preventability. It is present at higher concentrations in blood than in saliva, semen, and vaginal secretions. In practice, infection is not transmitted under daily living conditions. Our purpose is to examine intrafamilial transmission and prevalence in HbsAg-positive cases and their families. Materials and Methods: HBsAg carriers, chronic Hepatitis B-infected patients, and their relatives were examined for hepatitis B indicators. Study participants were questioned about educational status, dental treatment, blood transfusions, operations, and type of birth. Results: Of the 820 patients in our study, 506 were male and 314 were female. Approximately half of the patients were under 40 years of age. Patients with primary and secondary education represented 37.4% and 37.9% of the sample, respectively. The estimated pathways of infection were as follows: dental treatment, 68.3%; hospital stay, 34.4%; surgical intervention, 32.9%; blood transfusion, 19.3%; and suspicious relationship, 2.2%. When hepatitis B was present in family members, mothers were the most frequently infected, representing 44.1%. Conclusion: In our study, HBsAg positivity was more common in men than in women and more common in the countryside than in urban areas. Risk factors such as dental treatment, surgical intervention, and hospitalization have an effect on HBsAg positivity. The rate of infection increases with intrafamilial usage of shared objects, but it cannot be stated that infection is completely based on shared object usage. The presence of hepatitis B within the family increases HBsAg positivity in other family members. Accordingly, when HBsAg positivity is present in a member of the family, other family members should be vaccinated.
Subjects | Health Care Administration |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 24, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 16 Issue: 1 |
test-5