Devlet faaliyetlerinin finansmanında en önemli gelir kaynağı olan vergilerin, gelir sağlama dışında maliye politikası aracı olarak kullanılmasına bağlı olarak diğer fonksiyonları da bulunmaktadır. Vergilerin mali ve mali olmayan amaçları, vergi yapısının nasıl şekillenmesi gereğini ortaya koyar. Tüm toplumu ve ekonomik birimleri etkilemesi bağlamında vergilerin nasıl düzenlendiği farklı sonuçlar ortaya çıkarır. Vergilerin temel ilkelerinden biri olan iktisadi etkinlik ilkesi ile iktisadi etkinliğe ulaşmada vergilerin ağırlıkta nasıl yapılandığı önemli bir analizdir. Bu çalışmada Keynesyen görüşte yer alan toplam talep fonksiyonundan türetilen vergi denklemi ampirik olarak sınanarak hangi ilkenin ağırlıkta olduğuna dair yorum yapılmaya çalışılmıştır. Model sınamasında ARDL Sınır Testi yöntemi ve nedensellik testi için de Toda-Yamamoto Testi kullanılmıştır. Türkiye için 1975 – 2017 dönem aralığına ait yıllık veriler GSYH’a oran olarak kullanılmıştır. Keynesyen toplam talep denkleminden türetilen ve üç alt unsuru ortaya çıkan denklem tahmin edilmeye çalışılmıştır. Alt unsurlardan ilki devlet reel ve transfer harcamalardan oluşan toplam kamu harcamaları, ikincisi tasarruf açığı ve üçüncü unsur ise dış ticaret açığı şeklinde ortaya çıkmıştır. ARDL sınır testinde uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisi ortaya çıkmıştır. Sınama sonucunda ele alınan dönemde Türkiye’de vergi uygulaması, uzun dönem katsayısının büyüklüğü çerçevesinde kamu harcamalarının finansmanında kullanılmış, tasarruf açığı ve dış ticaret açığı için daha düşük katsayı değerleri ortaya çıkmıştır. Bu durum da vergilemede mali amacın daha ağırlıklı olarak ortaya çıktığını göstermektedir.
Taxes are the most important source of income in financing state activities. Taxes also have other functions, depending on their use as a fiscal policy tool apart from generating income. The financial and non-financial purposes of taxes reveal how the tax structure should be shaped. How taxes are regulated produces different results in the context of their impact on the whole society and economic units. It is an important analysis of how taxes are predominantly structured in achieving economic efficiency with the principle of economic efficiency, which is one of the basic principles of taxes. In this study, the tax equation derived from the aggregate demand function in the Keynesian view is empirically tested and an interpretation is made about which principle is relatively dominant. ARDL Bound Test method is used in model testing and Toda-Yamamoto Test is used for causality. 1975 - 2017 period of annual data is used as GDP ratio for Turkey. The equation, which is derived from the Keynesian aggregate demand equation and has three sub-components, is tried to be predicted. The first of the sub-factors emerged as total public expenditures consisting of government real and transfer expenditures, the second as the savings deficit and the third element as the foreign trade deficit. In the ARDL bound test, a long-term cointegration relationship is revealed. Tax practice in Turkey in the period covered in the test results, in the framework of the magnitude of the coefficient used for long-term financing of public spending, savings, and foreign trade deficit has emerged to open lower coefficient values. This situation shows that the fiscal purpose is more dominant in taxation.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Main Section |
Authors | |
Publication Date | April 27, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 24 Issue: 1 |