As social media applications such as Instagram, Facebook and Snapchat have become a routine of daily life, self-presentations and storytelling have also been adapted and become digitalized. Individuals uses the story feature that started with Snapchat and then become quickly a part of other social media applications as a medium for sharing parts of their daily lives with videos, boomerangs or photos with additional tools such as text, GIF, hashtag and location etc. Individuals can create their own stories and make self-presentations in these digital environments where the user becomes the producer at the same time.
The research focuses on the self-presentation methods of Influencers' temporary stories that disappears at the end of the 24-hour period on Instagram. Qualitative content analysis has been used in the research. Temporary stories in a certain time period of 14 Influencers that was chosen with snowball methodology has been analysed with categories built on Barthes’ narrative analysis and subcategories shaped by Instagram’s story-sharing tools. The main focus of the study was to understand the characteristics of Instagram stories, how users create their content using these characteristics and how they tell their stories, and identify the most commonly used elements and methods for presenting the self in temporary stories.
The main question “How do Influencers express themselves and present their selves in temporary stories?” and sub-questions shaped around this question have been asked and answered in research section. According to the findings of the study, Influencers presented their selves with a high percentage of photographs and videos and additional texts they added to their stories and shared their updates with their followers in almost half of their stories. In an interactive environment like Instagram, Influencers did not fully interact with their followers in their stories and chose to make self-presentation by only showing themselves in most of the stories.
Instagram, Facebook ve Snapchat gibi sosyal medya uygulamalarının günlük yaşamın bir rutini haline gelmesiyle birlikte benlik sunumları ve hikâye anlatımları da bu ortamlara uyum sağlayarak dijitalleşmiştir. Snapchat ile başlayan ve daha sonrasında diğer sosyal medya uygulamalarının da kendi bünyesine eklediği hikâye özelliğini kullanan bireyler, günlük yaşamlarından kesitleri video, bumerang veya fotoğraf olarak paylaşabilmekte ve üzerine yazı, GIF, hashtag, konum, vb. araçlar ekleyebilmektedir. Kullanıcının aynı zamanda üreticiye dönüştüğü bu ortamlarda bireyler kendi hikayelerini yaratarak benlik sunumlarını yapabilmektedir.
Araştırmada Influencer’ların Instagram’da 24 saatlik zaman dilimi sonunda uçucu olan hikayelerindeki benlik sunum yöntemlerine odaklanılmıştır. Araştırmada niteliksel içerik analizi yapılmıştır. Barthes’in, anlatı çözümlemesi yöntemi üzerine inşa edilen kategoriler ve Instagram’ın hikâye paylaşım araçlarıyla şekillenen alt kategorilerle kartopu yöntemiyle seçilen 14 Influencer’ın belirli bir zaman aralığındaki uçucu hikâyeleri analiz edilmiştir. Çalışmanın esas odağı, Instagram hikâyelerinin özelliklerini, kullanıcıların bu özellikleri kullanarak içeriklerini nasıl oluşturdukları ve hikâyelerini nasıl anlattıklarını anlamak ve uçucu hikâyelerde benliğin sunumunda en çok başvurulan öğelerin ve yöntemlerin tespit edilmesi olmuştur.
“Uçucu hikâyelerde Influencer’lar kendilerini nasıl ifade etmekte ve benliklerini nasıl sunmaktadır?” biçimindeki ana soru ve etrafında şekillenen alt sorular ise araştırma bölümünde sorulmuş ve cevaplanmıştır. Çalışmanın bulgularına göre Influencer’lar hikayelerinde benliklerini yüksek oranla fotoğraf ve videoların üzerine ekledikleri yazılarla sunmuş ve hikayelerinin neredeyse yarısında güncellemelerini takipçileriyle paylaşmıştır. Instagram gibi interaktif bir ortamda Influencer’lar hikâyelerinde takipçileriyle tam anlamıyla bir etkileşim kurmamış ve hikayelerin çoğunda kendilerini göstermeyi tercih etmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 2, 2020 |
Submission Date | December 6, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 10 Issue: 39 |