ABSTRACT
One of the problems that emerged after the death of the Prophet was whether or not a power of sanction could be mentioned about the implementation of religious commandments. If a sanction can be mentioned, it is the question of who belongs to this sanction and how(?) One of the solution suggestions made in the post-prophet period; It manifested itself in the form of a division of labor, and the government was the top executive of this division. "El-emru bi'l-ma’ru f ve’nehyu ani’l-mûnker", which is one of the basic principles of Islamic political theory, has assumed an important task in this process. Even if different practices are encountered between different theological schools, there is no controversy about the fact that this principle is “wajib”. We tried to find out how the adaptation practices of the principle to the social and political field had an impact on the Muslim community, and which discussions gave results. The fact that a religious principle has been left to the state in Islamic political theory has allowed the president(khalif) to determine the religious sphere. This situation has been one of the important reasons for the processes that result in the ruling conflict.
In this study, the approaches of Mu'tezilî theological school, which gives an important responsibility in their religious understanding to the principle of “el-emru bi’l-ma’rûf ve’nehyu ani’l-mûnker”, will be discussed. While doing this, we made an evaluation on the texts of Kadi Abdulcabbar, the most known name of the current in theology circles.
Keywords: Theology, Mu’tazila, politics, ma’rûf, mûnker,
Hz. Peygamber’in vefatının ardından Müslümanlar arasında ortaya çıkan sorunlardan biri de dini buyrukların hayata geçirilmesi konusunda bir yaptırım gücünden bahsedilip edilemeyeceği konusunda olmuştur. Bir yaptırımdan bahsedilebilirse, bu yaptırımın kime ait olduğu ve nasıl sağlanacağı sorunudur. Hz. Peygamber sonrası dönemde yapılan çözüm önerilerinden biri; bir iş bölümü şeklinde kendini dışa vurmuş, iktidar ise bu iş bölümünün en tepesindeki icra makamı olarak görev üstlenmiştir. İslam siyaset teorisinin kurucu ilkelerinden biri olan “el-emru bi’l-ma’rûf ve’nehyu ani’l-mûnker” bu süreçte önemli bir görev üstlenmiştir.
Farklı ekoller arasında farklı pratiklere rastlansa bile bu ilkenin “vacip” oluşu konusuna ihtilaf yoktur. İlkenin sosyal ve politik alana uyarlama pratikleri Müslüman toplumda nasıl etkiler yaptığını, hangi tartışmaları sonuç verdiğini tespit etmeye çalıştık. İslam politik teorisinde dini bir ilkenin devlete bırakılmış olması, devlet başkanına dini alanı belirleme imkânı sağlamıştır. Bu durum iktidar ulema çekişmesini sonuç veren süreçlerin yaşanmasının önemli nedenlerinden biri olmuştur.
Bu çalışmada “el-emru bi’l-ma’rûf ve’nehyu ani’l-mûnker” ilkesine dini anlayışlarında önemli bir sorumluluk veren Mu’tezilî ekolün, bu siyasi ilkeye ilişkin yaklaşımları ele alınacaktır. Bunu yaparken de akımın teoloji çevrelerinde çok iyi bilinen isimi Kâdî Abdulcabbar’ın metinleri üzerinden bir değerlendirme yaptık.
Anahtar kelimeler: Kelam, Mu’tezile, siyaset, ma’rûf, mûnker,
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |