As one of the most essential and well-known genres of Turkish-Islamic literature, mawlid includes many important aspects such as the birth of the Prophet Muhammad, his qualifications, prophethood, ascension, migration and death. The poets tried to show their love for the Prophet by writing mawlids and, on this occasion, demanded intercession from him. Süleyman Çelebi’s Vesīletü’n-necāt is a masterpiece whose influence cannot be disputed among works of this type. Although this work comes to mind first when it comes to mawlid, Vesīletü’n-necāt is not the only example of this type. An example of this genre, of which many examples were written in different centuries, is the work called Mevlūd-i Şerīf, which was written by Ali Rızāyī in the 19th century. In this study, a detailed examination was made on the work, it was revealed for what reasons the work could not be considered as a copyrighted work, and the transcripted text of the work was presented to the researchers. In the examination, it was thought that the work, which was prepared by quoting many couplets from several works, especially Vesīletü’n-necāt, is not an original work with this aspect and should be evaluated as a compilation work, not as a copyrighted work. In addition, at the end of the study, another research problem was mentioned. This problem can be solved by revealing the texts of all mawlid texts. The research problem identified is which texts, apart from Vesīletü’n-necāt, influenced other texts.
Turkish-İslamic Literature mawlid Ali Rızāyī mawlid of Rızāyī Mevlūd-i Şerīf Vesīletü’n-necāt
Türk-İslâm edebiyatının en mühim ve tanınan türlerinden biri olarak mevlid, Hz. Peygamber’in doğumu, vasıfları, nübüvveti, miracı, hicreti ve vefatı gibi hayatının mühim aşamalarını içermektedir. Şairler, Hz. Peygamber’e olan muhabbetlerini mevlid kaleme alarak göstermeye çalışmışlar ve bu vesile ile Hz. Peygamber’den şefaat talep etmişlerdir. Süleyman Çelebi’nin Vesîletü’n-necât’ı, bu türdeki eserler içerisinde tesiri tartışılamayacak kadar açık olan bir başyapıttır. Her ne kadar mevlid denildiğinde akla ilk olarak bu eser gelse de bu türün tek örneği Vesîletü’n-necât değildir. Farklı asırlarda pek çok örneği kaleme alınmış olan bu türün bir örneği de 19. asırda Ali Rızâyî tarafından kaleme alınmış olan Mevlûd-i Şerîf isimli eserdir. Bu çalışmada söz konusu eser üzerine ayrıntılı bir inceleme yapılmış, eserin hangi sebeplerle telif bir eser olarak değerlendirilemeyeceği ortaya konmuş ve eserin transkripsiyonlu metni araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Yapılan incelemede başta Vesîletü’n-necât olmak üzere birkaç eserden çok sayıda beytin aynen alıntılanmasıyla hazırlanmış olan eserin bu yönüyle telif bir eser olarak değil derleme bir eser olarak değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür. Ayrıca çalışma neticesinde bir araştırma problemine değinilmiştir. Bu sorun, mevlid türü eserlerin tamamının metinlerinin ortaya konması ile çözülebilecektir. Tespit edilen araştırma problemi, Vesîletü’n-necât haricinde hangi metinlerin diğer metinlere tesir etmiş olduğudur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2022 |
Submission Date | March 1, 2022 |
Acceptance Date | April 23, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 1 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International