Alî Şîr Nevâyî, sadece Çağatay sahasına değil, bütün bir Türk edebiyatına etki eden önemli şahsiyetlerden biridir. Farsçanın edebî dil olduğu bir dönemde, eserlerini şuurlu olarak Türkçe kaleme alan ve Çağatay Türkçesinin edebî bir hüviyet kazanmasına büyük katkı sağlayan Nevâyî, dîvân tertip edecek kadar Farsçaya da hâkimdir. Nevâyî’nin Farsça Dîvânı; gazel, müseddes, terkîb-bend, rübâ’î, kıt’a, tarih, lugaz, muammâ ve müfredler ile “Sitte-i Zarûriyye” isimli kasidelerden ve Molla Câmî için yazılan mersiyeden oluşmaktadır. Ayrıca Nevâyî’nin Türkiye’deki Farsça dîvânlarının yazma nüshalarında bulunmayan ve “Fusûl-i Erba’a” başlığını taşıyan dört kasidesi daha mevcuttur. Fusûl-i Erba’a; “Seretân”, “Hazân”, “Bahâr” ve “Dey” başlıklarıyla mevsimlerden söz eden dört ayrı kasideden oluşup Sultan Hüseyn-i Baykara övgüsünde kaleme alınmıştır. Nevâyî’nin kasidelerinin Türkçe tercümelerini ihtiva edecek olan ve tefrika hâlinde yayımlanması düşünülen bu çalışmaların ilkinde; Nevâyî’nin Türkçe ve Farsça eserler verme hüviyetine değinilmiş, akabinde “Sitte-i Zarûriyye” ve “Fusûl-i Erba’a”da yer alan kasideler kısaca tanıtılmış ve sonunda da “Seretân” başlıklı kasidenin Türkçe tercümesine yer verilmiştir.
Alî Şîr Nevâyî’s influence over both Chagatai literature and Turkic literature as a whole is indisputable. He consciously composed his works in the Chatagai language at a time when people predominantly wrote in Persian – thereby contributing immensely to his literary identity. That said, he also had mastery of Persian as well – enough to enable him to pen an entire diwan in it. That book is peppered with a whole host of poetic genres – namely gazel, müseddes, terkîb-bend, rübâ’î, kıt’a, tarih, lugaz, muammâ, and müfredler, alongside a multi-qaside mersiye or elegy titled “Sitte-i Zarûriyye,” which he dedicated to Molla Câmî. On that note, four extra quasides not found in the original manuscript exist here in Turkey. Collectively referred to as “Fusûl-i Erba’a” and written as an ode to Sultan Hüseyn-i Baykara, each one is themed after each of the four seasons – “Seretân,” “Hazân,” “Bahâr,” and “Dey.” In this study, we shall explore Nevâyî s Turkic and Persian literary career, briefly introduce our readers both to “Sitte-i Zarûriyye” and to “Fusûl-i Erba’a,” and offer a Modern Turkish translation of “Seretân ” – the latter in the hope that other translations will follow and be published for future reference as well.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2022 |
Submission Date | July 30, 2022 |
Acceptance Date | August 27, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 2 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International