Attributive constructions are words frequently used in literature and daily speech to make the expression fluent and strong and to add richness to the discourse. Frequency in use can be explained by the conscious use of the author, speaker, and narrator. When the thoughts formed in the imagination of the recipient are added to all these, it is possible to see how much the meaning limits of words expand. In Turkish, attributive constructions can be discussed under two main headings: adjectives and adverbs. In addition, it is seen that verbs can be described with different situational expressions with some prepositions. It is also seen that adjective and adverbial qualifiers form a attributive construction by forming clauses with their verbal suffixes. All attributive constructions expressed here are also important in terms of syntax. Attributive constructions within a sentence can also be considered as elements that directly affect the richness of meaning in the sentence. Because qualifying a noun or verb with a word that acts as an adjective or adverb is also an indication that that word can be used with a new meaning. In this context, qualifiers are tools that enable a word in our mind to be perceived differently. Qualifiers can also be considered as clothes or covers that words can wear. In this context, qualifiers attract attention with their limiting, determining, marker and explanatory functions. The value that a qualifier in a attributive construction finds in the mind can be expressed as its sign value. When the word "big" is considered as a qualifier, it corresponds in the mind with a different indexical value than the word "house", a different meaning with the word "danger", and a different sign value with the verb "come". At this point, the qualifiers used in the performance of a literary text, or a verbal expression can be used with different sign values and new connotations and meanings. These uses, which can be expressed as "sign = signifier + signified" with a simple equation, are very important in perceiving the words, making sense of them, and understanding the text. In this study, the analysis of the indicator values of the descriptive groups in the Dede Korkut Hikâyeleri, one of the important works of Turkish culture, within the framework of F. de Saussure's concept of "sign" will be discussed. It is aimed to create a model and contribute to the field by considering the qualifiers in this work, which is important in terms of cultural, linguistic, and narrative features, within the framework of different disciplines.
Turkish language Dede Korkut Hikâyeleri semiotics adjective adverb attributive consturction
Niteleme grupları yazın alanında ve günlük konuşma dilinde anlatımı akıcı ve güçlü kılmak, söyleyişe zenginlik katmak için sıklıkla kullanılan söz öbekleridir. Kullanımdaki sıklık yazarın, konuşucunun, anlatıcının bilinçli tasarrufuyla açıklanabilir. Bütün bunlara alıcı konumundaki kimsenin tasavvurunda oluşan düşünceler de eklendiğinde sözcüklerin anlam sınırlarının ne kadar genişlediğini görmek mümkündür. Türkçede niteleme grupları sıfat ve zarf olmak üzere iki ana başlık altında ele alınabilir. Bunun yanında bazı edatlarla da fillerin farklı durum ifadeleriyle nitelenebildiği görülmektedir. Sıfat ve zarf görevli niteleyicilerin fiilimsi ekleriyle yan cümlecik oluşturarak niteleme grubu oluşturduğu da görülmektedir. Burada ifade edilen tüm niteleme grupları söz dizimi açısından da önemlidir. Bir tümce içerisinde yer alan niteleme grupları tümcedeki anlam zenginliğine doğrudan tesir eden unsur olarak da değerlendirilebilir. Çünkü bir isim veya fiilin sıfat veya zarf görevli bir sözcükle nitelenmesi o sözcüğün yeni bir anlam ilgisiyle kullanılabileceğinin de göstergesidir. Bu bağlamda niteleyiciler aklımızda olan bir sözcüğün farklı algılanmasını sağlayan birer aracıdır. Niteleyiciler sözcüklerin giyebileceği birer kıyafet veya kılıf olarak da değerlendirilebilir. Bu bağlamda niteleyiciler sınırlayıcı, belirleyici, işaretleyici ve açıklayıcı işlevleriyle dikkat çekerler. Bir niteleme grubunda yer alan niteleyicinin zihinde karşılık bulduğu değer onun gösterge değeri olarak ifade edilebilir. “Büyük” sözcüğü bir niteleyici olarak ele alındığında “ev” sözcüğü ile farklı, “tehlike” sözcüğü ile farklı, “gel-” fiili ile farklı bir gösterge değeri ile zihinde karşılık bulur. Bu noktada yazınsal bir metnin veya sözlü bir ifadenin icrasında kullanılan niteleyiciler farklı gösterge değerleriyle yeni çağrışım ve anlam ilgisiyle kullanılabilir. Basit bir denklemle “gösterge=gösteren+gösterilen” şeklinde ifade edilebilecek bu kullanımlar sözcüklerin algılanması, anlamlandırılması ve metnin anlaşılmasında oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Türk kültürünün önemli eserlerinden biri olan Dede Korkut Hikâyelerinde F. de Saussure’ün “gösterge” kavramı çerçevesinde niteleme gruplarının gösterge değerlerinin analizi ele alınacaktır. Kültürel açıdan, dil ve anlatım özellikleri bakımından önemli olan bu eserdeki niteleyicilerin farklı disiplinler çerçevesinde ele alınmasının bir model oluşturması ve alana katkı sağlayabilmesi hedeflenmektedir.
Türk Dili Dede Korkut Hikayeleri göstergebilim sıfat zarf niteleme grupları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları (Diğer), Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International