The paradigm of Islam, built on the principle of the existence and unity of Allah, offers the necessary perspectives to see the relationship of existence with the absolute One and to reconcile the existence to the absolute One. As a natural result of this principle, the ideal of unity in knowledge also focuses knowledge on a single goal in the final sense. This purpose is firstly "ma’rifetunnafs" in the sense of self knowledge and "ma’rifatullah" knowledge to be obtained through this knowledge. "Fiqh", which has been used to express the holistic knowledge of religion since the century of prophethood, corresponds to "knowing" in the holistic sense as the conceptual expression of this vision. The problem of loss of integrity in knowledge, which emerged with the separation of Islamic knowledge fields in the following centuries, has occupied Islamic thinkers since the first century. Among the proposals for the solution of the aforementioned problem, Abu Hanifa's holistic view of fiqh and the new initiatives provided by Ghazali, who shared the same vision with him, deeply affected Muslim thought. In this study, the problem of integrity in knowledge has been evaluated in particular to the problem of making fiqh its essential-holistic meaning. The subject is addressed through Abu Hanifa's holistic view of fiqh and Ghazali, who transformed it into a Muslim discourse.
Fiqh Nafs Ma'rifah Ma'rifatunnafs Ma'rifatullah Holistic Fiqh Vision
Allah’ın varlığı ve birliği (tevhîd) ilkesi üzerine inşâ edilen İslam hakikat anlayışı varlığın mutlak Bir ile olan ilişkisini görmek ve cümle varlığı mutlak Bir’e ircâ edebilmek için gerekli bakış ve tasavvurlar sunar. Bu ilkenin doğal neticesi olarak bilgide birlik ideali de bilgiyi nihâî anlamda tek bir gâyeye odaklar. Bu gâye önce kendilik bilgisi anlamında “ma’rifetü’n-nefs” ve bu bilgi aracılığı ile elde edilecek olan “ma’rifetullah” bilgisidir. Nübüvvet asrındaki aslî-küllî kullanımı itibariyle bütüncül din bilgisini temsil eden “fıkıh” bu tasavvurun kavramsal ifadesi olarak anlaşılmıştır. Sonraki asırlarda insan için bilmeye konu olan mesâilin ayrıştırılarak farklı ilim dallarının hususi araştırma alanlarına dönüşmesinden sonra zuhûr eden bilgide bütünlüğün kaybı problemi hicri birinci asırdan itibaren islâm mütefekkirlerini meşgul etmiştir. Mezkûr problemin çözümüne yönelik teklifler arasında Ebû Hanîfe’nin küllî fıkıh tasavvuru ve onunla aynı vizyonu paylaşan Gazzâlî’nin getirdiği açılımlar Müslüman tefekkürü derinden etkilemiştir. Bu çalışmada bilgide bütünlük sorunu fıkhın aslî-küllî anlamına ircâ problemi özelinde Ebû Hanîfe ve onun küllî fıkıh tasavvurunu sistemli ve tutarlı bir söyleme kavuşturan fakîh olarak takdim edilen Gazzâlî üzerinden ele alınmıştır.
Fıkıh Nefs Ma'rifet Ma'rifetünnefs Ma'rifetullah Küllî Fıkıh Vizyonu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 9 |