The issue of the independence of central banks has
been intensely debated, especially in the last three decades. The idea of the
independence of central banks, whose primary objective is to ensure price
stability, is shaped on the axis theoretically by time inconsistency, public
choice theory, and unpleasant monetarist arithmetic. The institutional
development, which closely concerns both developed and developing countries,
emphasizes the independence of monetary policy in terms of combatting
inflation. Independent central banks are driving governments to ensure fiscal
discipline, while non-independent central banks can allow governments to
implement loose fiscal policy. In the literature, the number of recent studies addressing
the impact of central bank independence on budget deficits seems to be insufficient.
Generalized Least Squares (GLS) and Hausman-Taylor (HT) methods were applied to
test the relationship between variables. In this article, which examines the
relationship between central bank independence and budget deficits, a panel
data analysis was conducted for 66 developing countries in the period
1980-2014. For the period covered, central bank independence indicators, such
as the head of the central bank turnover rate (MBDH) and legal independence
(YB) are time-invariant variables. Therefore, since the central bank independence
variable and dummy variables eliminate individual specific effects, the fixed
effect model could not be used. Generalized Least Squares (GLS) and
Hausman-Taylor (HT) methods were applied to test whether there was a
relationship between the variables. In the study, which discussed both legal
and actual independence of central banks, a negative relationship was found
between central bank actual independence and budget deficits.
Central Bank Independence Budget Deficit Legal and Actual Independence
Merkez
bankalarının bağımsızlığı konusu, özellikle son otuz yılda yoğun olarak tartışılır
hale gelmiştir. Birincil hedefi fiyat istikrarını sağlamak olan merkez
bankalarının bağımsızlığı fikri teorik açıdan zaman tutarsızlığı, kamu tercihi
teorisi ve hoş olmayan monetarist aritmetik ekseninde şekillenmiştir. Hem
gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiren bu kurumsal
gelişme, enflasyonla mücadele açısından para politikasının bağımsızlığını
vurgulamaktadır. Bağımsız merkez bankaları hükümetleri mali disiplini sağlamaya
yönlendirirken, bağımsız olmayan merkez bankaları ise hükümetlerin gevşek
maliye politikası uygulamasına izin verebilmektedir. Literatüre bakıldığında,
merkez bankası bağımsızlığının bütçe açıkları üzerindeki etkisini ele alan
güncel çalışma sayısının yetersiz olduğu görülmektedir. Merkez bankası
bağımsızlığı ile bütçe açıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen makalede,
1980-2014 dönemi 66 gelişmekte olan ülke açısından panel veri analizi
kullanılarak incelenmiştir. Ele alınan dönem için merkez bankası bağımsızlığı
göstergeleri olan merkez bankası başkanı değişim hızı (MBDH) ve yasal
bağımsızlık (YB) için zaman değişimleri sıfırdır. Dolayısıyla, merkez bankası
bağımsızlığı değişkeni ve kukla değişkenler birimler arası değişimleri ortadan
kaldırdığından sabit etkiler modeli (fixed effect) kullanılamamaktadır. Değişkenler
arasında bir ilişkinin olup olmadığını test etmek için Genelleştirilmiş En
Küçük Kareler (GLS) ve Hausman-Taylor (HT) yöntemleri uygulanmıştır. Merkez
bankalarının hem yasal hem de fiili bağımsızlığının ele alındığı çalışmada,
merkez bankasının fiili bağımsızlığı ile bütçe açıkları arasında negatif bir
ilişki olduğu görülmüştür.
Merkez Bankası Bağımsızlığı Bütçe Açığı Yasal Bağımsızlık ve Fiili Bağımsızlık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 11 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.