The Montreux Regime, which is a special regime related to the passage through the straits, is a regime that preserves the Turkish Straits as a national strait and limits the powers of the strait state to a minimum compared to the other straits transit regimes used in international transportation today. In Montreux, which emerged as a privileged regime, Turkey's authority over the Straits was accepted as the basis, and authority restrictions as an exception, with the security of Turkey at the forefront.
Considering the place where the convention is applied, it is seen that it directly affects the course of international disputes in the region as a convention that envisages different arrangements for times of peace and war, which protects the interests of the coastal states in general regarding the security of the Black Sea. With the Ukraine-Russia war that started in 2022, Turkey's implementation of the wartime provisions of the Montreux Straits Convention limited NATO's mobility in the region and kept the war between the riparian states away from a foreign intervention over the Black Sea. The aim of this study is to reveal the effects of the Montreux Regime as a sui generis regime on Black Sea security, the reasons for narrowing the area of intervention by the international community in case of war, and Turkey's key role in ensuring the Black Sea security. In order to understand the effect of the Montreux regime, it is necessary to examine the rules of international law to which the regime is subject. In the study, answers will be sought to the questions of how the rules to which the regime is subject affect a possible intervention in case of war, and what restrictions are imposed on the security actors in the region. For this reason, first of all, the regime rules will be evaluated in terms of legal status, scope and continuity, then how these rules are applied in wartime and their importance in Black Sea security will be tried to be explained through the new concept developed by NATO since 2014 and the example of the ongoing Ukraine-Russia War.
Boğazlardan geçişle ilgili özel bir rejim olan Montrö Rejimi Türk Boğazlarının esasen milli boğaz olma özelliğini muhafaza eden ve günümüzde milletlerarası ulaştırmada kullanılan diğer boğazlardan geçiş rejimleri ile kıyasla boğaz devletinin yetkilerini asgari kısıtlayan bir rejimdir. Ayrıcalıklı bir rejim olarak ortaya çıkan Montrö’de Türkiye’nin güvenliği ön planda tutulmasıyla Boğazlar üzerindeki yetkisi esas, yetki kısıtlamaları istisna olarak kabul edilmiştir.
Sözleşmenin uygulandığı yer dikkate alındığında Karadeniz güvenliği ile ilgili olarak kıyı devletlerin genel olarak çıkarlarını koruyan barış ve savaş zamanları için farklı düzenlemeler öngören bir sözleşme olarak bölgede yaşanan uluslararası uyuşmazlıkların seyrini doğrudan etkilediği görülmektedir. 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı ile Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin savaş zamanı ile ilgili hükümlerini uygulaması bölgede NATO’nun hareket kabiliyetini sınırlamış, kıyıdaş devletler arasında yaşanan savaşı Karadeniz üzerinden yapılacak bir dış müdahaleden uzak tutmuştur. Bu çalışmanın amacı Montrö Rejiminin sui generis bir rejim olarak Karadeniz güvenliği üzerinde etkilerini, savaş halinde uluslararası toplum tarafından müdahale alanını daraltma nedenlerini, Türkiye’nin Karadeniz güvenliğinin sağlanmasında kilit bir rolü olduğunu ortaya koymaktır. Montrö rejiminin etkisinin anlaşılabilmesi için rejimin tabi olduğu uluslararası hukuk kurallarının incelenmesi gerekmektedir. Çalışmada Rejimin tabi olduğu kuralların savaş halinde olası bir müdahaleyi nasıl etkilediği, bölgedeki güvenlik aktörlerini tabi tuttuğu kısıtlamaların neler olduğu sorularına cevap aranacaktır. Bu nedenle öncelikle rejim kuralları hukuki statü, kapsam, devamlılık açısından değerlendirilecek sonrasında bu kuralların savaş zamanında nasıl uygulandığı ve Karadeniz güvenliğindeki önemi, NATO’nun 2014 yılından itibaren geliştirdiği yeni konsept ve devam eden Ukrayna- Rusya Savaşı örneği üzerinden açıklanmaya çalışılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Regional Studies |
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2023 |
Submission Date | August 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: Cumhuriyet Özel Sayısı |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.