Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yaşayan Şii mezhep ailesine bağlı dini gruplardan biri olan Caferilerin yaşadıkları dışlanma ve ayrımcılık duygusunu, Iğdır ili örneği üzerinden incelemektir. Türkiye’deki Caferi nüfus sayısı ve yoğunluğu, illere ve bölgelere göre değişmektedir. Caferilerin mensup olduğu Şii mezhebinin hâkim olduğu İran’a ve Caferi- Azerbaycan Türkü nüfusunun ağırlıklı olduğu Azerbaycan’a sınırı olan Iğdır ili araştırmanın örneklemi için seçilmiştir. Iğdır’da yoğun Caferi nüfusu yaşadığı için Türkiye’de yaşayan Caferilerin mezhebi olarak yaşadıkları ayrımcılık duygusu, Iğdır ili örneği üzerinden araştırılmıştır. Hem literatür üzerinden yapılan kapsamlı araştırmalar hem de Iğdır’da yaşayan Caferi mezhebi mensuplarıyla yapılan görüşmelerden hareketle, Iğdırlı Caferilerin Türkiye’de ait oldukları mezhebi inançtan dolayı nasıl bir ayrımcılık hissettikleri analiz edilmiştir. Bu çalışmada; Caferiliğin ne olduğu, Iğdırlı Caferilerin Sünni camilerinde ibadet edebilme durumu, sosyal hayatta ve ibadetlerde yadırganmaları, Caferi mezhebine saygı duyulmaması, namaz kılarken mühür kullanımına alaycı bakma ve Türkiye’de Caferi olmanın zorluğu gibi başlıca konular analiz edilmiştir. Katılımcılar ile yapılan görüşmeler sonucunda anlaşıldığı üzere Caferilerin toplumsal hayatta bekledikleri kadar rahat yer alamadıkları ortaya çıkmıştır.
The aim of this study is to examine the sense of exclusion and discrimination experienced by the Jafari religious group, a part of the Shia sect family living in Turkey, through the example of the province of Iğdır. The number and density of the Jafari population in Turkey vary by province and region. The province of Iğdır, which borders Iran, where the Shia sect to which Jafaris belong dominates, and Azerbaijan, where the Jafari-Azerbaijani Turk population is concentrated, was chosen as the sample for the study. The sense of sectarian discrimination experienced by Jafaris living in Turkey has been investigated through the example of the province of Iğdır due to its dense Jafari population. Both comprehensive studies conducted through literature and interviews with members of the Jafari sect living in Iğdır have been used to analyze how Jafaris in Iğdır feel discriminated against due to their sectarian beliefs in Turkey. This study analyzes the main topics such as what Jafarism is, the ability of Jafaris in Iğdır to worship in Sunni mosques, their estrangement in social life and during prayers, lack of respect for the Jafari sect, mocking the use of seal during prayers, and the difficulties of being a Jafari in Turkey. According to the interviews conducted with participants, it was revealed that Jafaris could not take as comfortable a place in social life as they expected.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 29, 2023 |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | August 5, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 23 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.