II. Dünya Savaşı sonrasında İslamcılık yeniden filizlenip canlanmaya başlamıştır. Bu dönemde İslamcılar kısmi demokratik ortamdan istifade ederek fikirlerini açığa çıkarma zemini bulmuşlardır. Temel vasıtaları ise tıpkı II. Meşrutiyet döneminde olduğu gibi gazeteler ve dergiler olmuştur. Bu dergilerden biri de tarihsel arka planı olan Sebilürreşad’dır. Sebilürreşad’ın siyasal analizine dayalı olan bu çalışmada Cumhuriyet İslamcılığının karakteristiği ve temel özellikleri üzerine durulmuştur. Bu bağlamda, nasıl ki savaş sonrası koşullar dünyada bir kamplaşmaya ve bloklaşmaya neden olduysa aynı şekilde İslamcılıkta da bir kopuşa neden olmuş ve eksen kaymasını beraberinde getirmiştir. II. Meşrutiyet’ten intikal eden müstakil eğilimlerin bir tarafa bırakılarak daha ziyade aktüel dayatmaların sınırlılıkları içinde kaldıkları göze çarpar. Zihinsel devrimler ya da yapısal değişimlerden ziyade maslahatçı tutumlarla reel politikanın rehberliğinde hareket ettikleri görülür. Buradan hareketle İslamcılığın etkili yayın organlarından biri olan Sebilürreşad’ın siyasal ve toplumsal meselelere bakışının temelinde “öteki” olarak gördükleri unsurlar yer almaktadır. Sebilürreşad’da beliren tarz-ı siyaset kendisini antikomünizm, antisemitizm/antisiyonizm, antimasonluk ve antiheterodoksi üzerinden var etmiştir. Bahsi gecen düşman imgeleri üzerine inşa edilmiş olan Sebilürreşad dergisinin kadrosu zamanın tesiratı altında kalmış bir halet-i ruhiyeyle meselelere eğilmiştir. Bu tasavvurla da kendi kimliklerini yabancı bir düşmanla karşıtlık içinde ortaya koymuşlardır. Dini eğitimin serbestleşmesi dışında kamusal alana dair özgün fikirler geliştirme gibi amaçları olmamıştır.
Bu çalışmanın, özgün bir çalışma olduğunu; çalışmanın hazırlık, veri toplama, analiz ve bilgilerin sunumu olmak üzere tüm aşamalarından bilimsel etik ilke ve kurallarına uygun davrandığımı; bu çalışma kapsamında elde edilmeyen tüm veri ve bilgiler için kaynak gösterdiğimi ve bu kaynaklara kaynakçada yer verdiğimi; kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı beyan ederim. Herhangi bir zamanda, çalışmayla ilgili yaptığım bu beyana aykırı bir durumun saptanması durumunda, ortaya çıkacak tüm ahlaki ve hukuki sonuçlara razı olduğumu bildiririm.
After World War II, Islamism began to experience a resurgence. During this period, Islamists capitalized on the partially democratic environment to express their ideas. Similar to the era of the Second Constitutional Monarchy, newspapers and magazines served as the primary media outlets. Among these publications was Sebilürreşad, which boasted a historical legacy. This study, focusing on a political analysis of Sebilürreşad, aims to explore the characteristics and fundamental aspects of Republican Islamism. In this context, just as post-war conditions led to global polarization and bloc formation, they also precipitated a split in Islamism, resulting in a significant shift in its axis. It is observed that the independent tendencies from the era of the Second Constitutional Monarchy were set aside, constrained by the limitations of contemporary impositions. Instead of pursuing intellectual revolutions or structural changes, actions were taken under the influence of realpolitik and characterized by charitable attitudes. From this perspective, Sebilürreşad's approach to political and social issues, as one of the influential media arms of Islamism, focused on identifying the "other" as its elements. The magazine's political style was defined by its stance against communism, anti-Semitism/anti-Zionism, anti-masonry, and anti-heterodoxy. The editorial team of Sebilürreşad, grounded in these antagonistic views, tackled issues with a mindset influenced by their era. Through this lens, they constructed their identity in opposition to perceived external threats. Aside from advocating for the liberalization of religious education, they did not aim to develop original ideas concerning the public sphere.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Policy and Administration (Other) |
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | August 24, 2024 |
Submission Date | January 10, 2024 |
Acceptance Date | August 21, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 25 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.