Abstract
Din sosyolojisi literatürüne din konusu bağlamında bütüncül bir yaklaşım sunma iddiasında olan eser, tarihsel perspektifte Doğu ve Batı olarak ayrılan iki kutbun, tarihteki karşılaşmalarının sonucunda din olayını bir kimlik inşası olarak nasıl anlamlandırdıklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bunun yanında toplumlar arası karşılaşmalar, tarih boyunca belirli çatışmaları da beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda din olgusunun, bu çatışmalara karşılık bir toplumun varlığını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu kolektif konsensüsün sağlayıcısı olduğu düşünülmüştür. Ancak dinin toplumsal ve kültürel kimliği koruyarak düzeni sağlayan bir mekanizma olmasının yanında eserde de ifade edildiği gibi toplumsal ve kültürel çatışmaların da sebebi olduğunu görmek mümkündür. Sezer’in bu eserinde, çoğunlukla Doğu toplumlarının hem kendi içindeki çatışmaları hem de Batı toplumları ile olan ilişkisi sonucunda din olgusunun kültürel olarak gelişimine yer verilmiştir. Eserde Batı’nın kimlik oluşumunda din olayının sadece Doğu toplumları ile girdiği çatışmada Doğu toplumlarını sömürmek olduğu penceresinden konuya yaklaşılmıştır. Bu nedenle eserde yapılan Batı tanımları, Batı’nın kendi içerisindeki tarihsel kırılmaları göz ardı etmesi dolayısıyla toplumlar arası çatışmalar ve din temasına indirgeyici bir perspektif sunmaktadır.
Thanks
Değerlendirmeleriniz için teşekkürler.