Etnik olarak dünyanın en kozmopolit bölgelerinden biri olan Kafkasya, 1990 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni bir safhaya girmiştir. 70 yıldan beri “sovyet vatandaşı” olan Kafkasya halkları, bu tarihten sonra kendilerini “ne” olarak kabul edeceklerdi? Bu bölgede bulunan ellinin üzerindeki unsur, kendi kimliklerini ifade edebilecekleri devletlerine kavuşabilecekler miydi? Bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değildir. Zira hakikatte değişen sadece bir isim değişikliği idi. Yeni kurulan Bağımsız Devletler Topluluğu, bölgedeki etkisini devam ettirmek istiyordu. Kafkasya’nın kuzeyindeki unsurlar hala, bağımsızlıkları için uğraş verirken, güneyindeki unsurlar Rusya’nın gölgesinde Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan devletlerini kurarak bağımsızlıklarına kavuşmuşlardı. Fakat bu Karabağ, Çeçenistan ve Abhazya meseleleri gibi yeni kimlik problemlerini de beraberinde getirmişti. Rusya ise bu meselelere karışmamak şöyle dursun, yeni yeni problemler ihdas etmekten geri durmuyordu. İleriye dönük olarak Kafkasya’da kimlik problemlerinin çözümü, söz konusu bu unsurların kendi kendilerini yönetmelerine imkân verilmesi ya da bu imkânın bu unsurlar tarafından elde edilmesiyle mümkün olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | September 5, 2014 |
Submission Date | September 5, 2014 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 2 Issue: 1 |