Aim: To assess the impact of pregnancy school training and exercises on obstetric outcomes in a tertiary center.
Method: We conducted a retrospective evaluation of pregnant women who participated in pregnancy school exercises between January and April 2023 and had term deliveries. These pregnant women received theoretical education, relaxation, and breathing exercises. Pregnant women who did not attend the pregnancy school were included in the control group.
Results: In the study group, we evaluated 175 pregnant women who attended prenatal education, while the control group consisted of 175 pregnant women who did not attend prenatal education. The rate of nulliparous patients was 74.9% (n = 131) in the study group and 56.6% (n = 99) in the control group (p < 0.001). The rate of oxytocin augmentation was 28.6% (n = 50) in the study group and 46.9% (n = 82) in the control group (p < 0.001). The episiotomy rate was lower in the study group (41.7% (n = 73)) compared to the control group (54.9% (n = 96), p = 0.014), and the cesarean section rate was also lower in the study group compared to the control group (p = 0.024).
Conclusion: Pregnant women who regularly attend pregnancy school in the early weeks experience a significant reduction in the need for episiotomies, oxytocin supplements, and cesarean section rates. These positive outcomes are attributed to the benefits of pelvic floor exercises. Therefore, we recommend encouraging all pregnant women to participate in pregnancy school training in the early weeks to support natural birthing processes.
antenatal education pregnancy exercises cesarean section vaginal delivery pregnancy education school
Amaç: Tersiyer bir merkezdeki gebe okulu teorik eğitimleri ve egzersizlerinin obstetrik sonuçlara etkisinin değerlendirilmesidir.
Yöntem: Tersiyer bir merkezdeki Ocak 2023-Nisan 2023 tarihleri arasında gebe okulu teorik ve egzersiz eğitimlerine katılmış, miadında doğumu gerceklesen gebelerin sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Geçirilmiş uterin cerrahi öyküsü olan, vajinal yolla doğuma engel durumu olan, fetal malprezantasyonu bulunan gebeler çalışma dışında bırakıldı. Gebelere teorik eğitim, gevşeme egzersizleri, pelvik taban kontrolü için nefes-plates egzersizleri yaptırıldı. Kontrol grubuna ise gebe okuluna katılmamış miadında doğum yapan gebeler dahil edildi.
Bulgular: Çalışmada eğitime katılan 175 gebe çalışma grubu ve antenatal eğitime katılmayan 175 gebe kontrol grubu olmak üzere toplam 350 gebe değerlendirildi. Hastaların yas ortalaması çalışma grubunda 27,89±4,85, kontrol grubunda 26,53±5,50 olarak bulundu (p = 0,016). Nullipar hasta oranı çalışma grubunda %74,9 (n = 131) iken kontrol grubunda %56,6 (n=99) idi (p < 0,001). Çalışma grubunda oksitosinle augmentasyon oranı % 28,6 (n = 50) iken kontrol grubunda %46,9 (n = 82) idi (p < 0,001). Epizyotomi oranı çalışma grubunda kontrol grubundan daha düşük (sırasıyla %41,7 (n = 73), %54,9 (n = 96), p = 0,014), sezaryen doğum oranı da kontrol grubundan daha düşük (p = 0,024) idi.
Sonuç: Gebe okulu eğitimlerine sıklıkla hiç doğum yapmamış gebelerin katıldığı, ayrıca düzenli olarak erken haftalarda katılan gebelerde pelvik taban egzersizleri ve ağrı yönetimi sayesinde epizyotomi ihtiyacı, oksitosin takviyesi ve sezaryen oranlarında anlamlı azalma görüldü. Bu nedenle tüm gebelerin uygun merkezlerde sadece psikolojik hazırlık için değil doğal ve müdahalesiz doğum süreçleri için de erken haftalardan itibaren düzenli olarak gebe okulu eğitimlerine katılmaları teşvik edilmelidir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Obstetrics and Gynaecology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 13, 2024 |
Publication Date | September 19, 2024 |
Submission Date | December 9, 2023 |
Acceptance Date | February 19, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 10 Issue: 3 |