One of the important deficiencies of the studies on place names (toponyms) is that
the place names on tombstones are not assessed. The study, in which the samples in Usak will
be assessed comparatively with the graveyards in other regions, is, as far as we know, the first
tombstone study directly on place names. Archive documents such as hurûfât, tahrîr, avârız books,
yearbooks, organisation of the civil service records, court records, etc. have been used for years
as the records of first-hand information access. Among the important information that these
documents provide to the researcher is also place names. The results of the tombstone study we
conducted in Usak province and its districts and affiliated villages showed that place names would
be learned not only from the archive records but also from the lines engraved on the tombstones.
The evaluation, interpretation, and finalisation of our study are based on the examination
of 1125 stones including 728 headstones and 397 footstones belonging to 743 graves, in the studies
conducted for the first time in Usak province and its districts and 250 affiliated villages. When the
broken, worn and partly underground stones are excluded, the fact that there is a place name on 57
stones out of the remaining nearly 630 read stones shows that a place name on Usak headstones is
on %9 of all stones. In other words, a place name is written on every 11 stones. The number of place
names on 57 tombstones was determined to be 37 after the elimination of the recurrence. Since
it was observed that the place names on 42 out of 57 stones belonged to Usak province borders,
this ratio was determineted to be 73.5%. The oldest stone on which a place name is written belongs
to Ulubey/Akkeçili Graveyard dated H.1226/M.1811 and the newest one belongs to Center/Belkaya
Graveyard dated H.1359/M.1940.
The tombstones discovered in both Usak and the provinces or in capital cities showed
that the use of place names was intensified in the mid-XVII-XXth centuries, especially between the
mid-XIXth and XXth century. It was determined that sanjak, kaza, karye, quarter, neighbourhood,
street names were given.
In the study, the ratio of the place names on the tombstones in all sahide (name of
tombstone) read in the graveyard will be given. According to the first findings, it is shown that
80-90% of the place names are used with reference to men, and even the place names on women’s
tombstones are given with reference to men.
Yer adları (toponim) konulu araştırmaların önemli eksiklerinden birisi, mezâr taşlarındaki
yer adlarının değerlendirilmeye alınmayışıdır. Uşak’taki örneklerin, diğer bölgelerdeki
mezârlıklarla karşılaştırılmalı değerlendirileceği çalışma, bildiğimiz kadarıyla, doğrudan yer
adlarını konu alan ilk mezâr taşı çalışması konumundadır. Hurûfât, tahrîr, avârız defterleri,
salnâmeler, teşkilât-ı mülkîye kayıtları, şeriyye sicilleri vb. arşiv belgeleri, birinci elden bilgiye
ulaşma kayıtları olarak yıllardan beri kullanılmaktadır. Söz konusu belgelerin araştırmacıya
sunduğu önemli bilgilerin başında yer adları da gelmektedir. Uşak il ve ilçeleriyle bağlı köylerde
yaptığımız mezâr taşı araştırma sonuçları, yer adlarının sadece arşiv kayıtlarından değil, mezâr
taşlarına kazınmış satırlardan da öğrenileceğini göstermiştir.
Araştırmamızın değerlendirilme, yorumlanma ve sonuçlandırılması, ilk kez
gerçekleştirilen Uşak il ve ilçeleriyle, buralara bağlı 250 köyde yapılan araştırmalarda, 743 mezâra
ait 728 başucu, 397 ayakucu olmak üzere 1125 taşın incelenmesine dayanmaktadır. Kırık, silik ve bir
kısmı toprak altında kalanlar hariç tutulduğunda, geriye kalan yaklaşık 630 adet okunan taştan
57’sinde bir yer adı geçmesi, Uşak mezâr taşlarında yer adının tüm taşlar içindeki oranının %9
olduğunu göstermektedir. Bir başka deyişle, her 11 taşta bir yer adı yazılmıştır. 57 mezâr taşında
geçen yer adı sayısı, tekrar edilenler düşüldükten sonra 37 olarak belirlenmiştir. 57 taştan 42’sindeki
yer adlarının Uşak ili sınırlarına ait olduğu görüldüğünden, bu oran da %73.5 olarak belirlenmiştir.
Yer adının geçtiği en eski târîhli taş, H.1226/M.1811 ile Ulubey/Akkeçili Mezârlığı’na, en yenisi ise
H.1359/M.1940 târîhi ile Merkez/Belkaya Mezârlığı’na aittir.
Gerek Uşak’ta, gerek taşrada, gerekse de başkentlerde karşılaşılan mezâr taşları, yer adı
kullanımının XVII-XX. yüzyıl ortalarında, özellikle de XIX. yüzyıl ile XX. yüzyıl ortası arasında
yoğunlaştığını gösterdi. Sancak, kazâ, karye, semt, mahalle, sokak isimlerinin verildiği saptanmıştır.
Çalışmada, mezâr taşlarında geçen yer adlarının mezârlıkta okunan tüm şâhideler
içindeki oranları verilecektir. İlk saptamalara göre, yer adının %80-90 aralığında erkeklere atıfla
kullanıldığını, hatta, kadın mezâr taşlarında verilen yer adlarının bile erkeklere atıfla verildiğini
göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2019 |
Submission Date | January 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 13 - 21. Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştımaları Sempozyumu Bildirileri |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.