Objective: To contribute to the literature by investigating the frequency of low back pain in pharmacy worker and its relationship with personal, occupational and psychosocial risk factors affecting low back pain.
Method: A total of 200 individuals (124 female , 76 male) working in pharmacies participated in this study. A questionnaire consisting of four separate sections created by the evaluator was applied. In the first part of the questionnaire; age, gender, in the second part; occupational risk factors, in the third part; psychosocial risk factors, in the fourth part; the characteristic of low back pain. Occupational life, income status, workplace satisfaction and pain level of participants was evaluated with the Visual Analogue Scale.
Results: One hundred twenty-six individuals stated that they experienced low back pain. Low back pain in female was found to be 68.5% and 53.9% in male. Thirty-one people who were satisfied with their income status stated that they did not experience low back pain in 41.9%, whereas the income satisfaction of people with low back pain was 15.9%. Family history was the most effective risk factor for the presence of low back pain.
Conclusion: In order to decrease the incidence rate of low back pain, necessary regulation should be made, postural alignment, regulation of working conditions and preventive rehabilitation should be expanded.
Amaç: Eczane çalışanlarında bel ağrısı sıklığı ve bel ağrısını etkileyen kişisel, mesleki ve psikososyal risk faktörleri ile ilişkisini araştırarak literatüre katkıda bulunmak.
Yöntem: Bu çalışmaya eczanelerde çalışan toplam 200 birey (124 kadın, 76 erkek) katılmıştır. Değerlendirici tarafından oluşturulan dört ayrı bölümden oluşan bir anket uygulanmıştır. Anketin ilk bölümünde; yaş, cinsiyet, ikinci bölümde; mesleki risk faktörleri, üçüncü bölümde; psikososyal risk faktörleri dördüncü bölümde; bel ağrısının özelliği yer almıştır. Katılımcıların mesleki yaşamı, gelir durumu, işyeri memnuniyeti ve ağrı düzeyi Görsel Analog Skala ile değerlendirilmiştir.
Bulgular: Yüz yirmi altı birey bel ağrısı yaşadığını belirtmiştir. Bel ağrısı kadınlarda %68.5, erkeklerde %53.9 olarak bulunmuştur. Gelir durumundan memnun olan 31 kişinin %41.9'u bel ağrısı yaşamadığını belirtirken, bel ağrısı olan kişilerin gelir memnuniyetleri ise %15.9'dur. Aile öyküsü bel ağrısı varlığı için en etkili risk faktörüydü.
Sonuç: Bel ağrısı görülme oranını azaltmak için gerekli düzenlemeler yapılmalı, postüral uyum, çalışma koşullarının düzenlenmesi ve koruyucu rehabilitasyon yaygınlaştırılmalıdır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 3 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.