Abstract
Amaç: Bu çalışmada tiroid nodüllerinin tanısında Bethesda Sistemi ile değerlendirilen ince iğne aspirasyon biyopsisinin (İİAB) rolü araştırıldı.
Gereç ve Yöntemler: Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü’nde 2016-2019 yılları arasında Bethesda kategorisine göre raporlanan 1846 hastaya ait 2284 İİAB materyali incelendi. Bu olgular içerisinden tiroidektomisi yapılan 328 olguda sito-histopatolojik karşılaştırma yapılarak İİAB'nin tanısal duyarlılık, özgüllük, doğruluk, pozitif ve negatif prediktif değerleri araştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan 1846 hastanın 1538'i kadın (%83,31), 308'i (%16,68) erkekti. Yaş ortalaması 49,92 idi (Yaş aralığı 19-87). 2284 İİAB'nin son sitolojik tanıları şöyleydi: 287 (%12,57) yetersiz materyal, 1517 (%66,42) benign sitoloji, 316 (%13,83) önemi belirsiz atipi/önemi belirsiz folliküler lezyon, 63 (%2,75) folliküler neoplazi veya folliküler neoplazi kuşkusu, 59 (%2,59) malignite kuşkulu sitoloji ve 42 (%1,84) malign sitoloji. Eksizyonu da yapılan toplam 328 olgunun 245'i (%74,70) benign iken, 83'ü (%25,30) maligndi. Gerçek negatif olgu sayısı 216 (%65,85), gerçek pozitif olgu sayısı 62 (%19,90), yalancı pozitif olgu sayısı 29 (%8,84), yalancı negatif olgu sayısı 21 (%6,40) bulundu. Bu durumda tanısal duyarlılık, özgüllük, doğruluk oranları, pozitif ve negatif prediktif değerleri sırasıyla %74,7, %88,16, %84,76, %68,13 ve %91,14 olarak saptandı.
Sonuç: Çalışmamızda tiroid İİAB’lerindeki duyarlılık, özgüllük, doğruluk oranları ile pozitif ve negatif prediktif değerlerinin literatürle uyumlu olduğu görüldü. Klinisyen ve sitopatoloğun deneyimi arttıkça, yalancı negatif ve pozitif sonuçların azalacağı ve aynı zamanda İİAB’lere uygulanan bazı yeni moleküler yöntemlerin de (BRAF ve RET/PTC, eğer mümkünse PAX8 / PPARG ve RAS) katılımıyla, tiroid İİAB’lerine olan güvenin daha da artacağını düşünmekteyiz.