According to the Turkish Statistical Institute (TSI), the Turkish geriatric population (aged 65 and above) increased from 5,682,000 in 2012 to 6,651,000 in 2016. This represents an increase of 17.1%. With respect to this information, geriatric trauma cases in Turkey are likely to increase over the coming years. Though this is unlikely to transform conventional medical approaches to trauma in geriatric patients, extra attention must be paid to this population’s hidden trauma and complications secondary to reduced physiological reserves. When applying the basic principles of primary and secondary assessment in trauma management, myriad factors contribute to this need for additional caution when treating the elderly.
Medications, history of allergies, and the identification of any accompanying chronic diseases are just a few of the multiple factors that must be considered when managing elderly patients. Furthermore, patients' general health statuses prior to the trauma and accompanying medical histories should be evaluated alongside any prior tests such as ECGs or blood sugar measurements.
To summarize, geriatric patients must undergo general physical examination and factors affecting diagnosis, treatment, and process management must be analyzed and accounted for. The health of geriatric patients may deteriorate rapidly and without warning, even when it appears stable. This represents a unique challenge with this patient group and must not be overlooked.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2012 yılında 5 milyon 682 bin olan yaşlı nüfus (65 yaş ve yukarı yaş) 2016 yılına kadarki süreçte %17,1 artarak 6 milyon 651 bin olmuştur. Bu bilgiler ışığında yaşlanmakta olan ülkemizde daha fazla oranda geriatrik travma örnekleri ile karşılaşacağımızı öngörebiliriz. Bu durum ise, travmaya genel yaklaşım açısından, diğer yaş gruplarıyla aralarında belirgin fark yaratmasa da, azalmış fizyolojik reserve ikincil sorunlar ve olası gizli travmalar açısından dikkati gerektirir. Travma yönetiminin temellerinde yatan birincil ve ikincil bakıya ait kurallar aynen uygulanırken sergilenmesi gereken bu dikkat gereksinimini ortaya çıkaran pek çok faktör vardır.
Kullanılan ilaçlar, alerji öyküsü olup olmaması, eşlik eden bir kronik hastalıkların bilinmesi, bu hastaların yönetimi sırasında gözönüne alınan faktörlerden sadece birkaçıdır. Yine, travma öncesi son sağlık durumu travmanın etiyolojisinde rol oynayabileceğinden; eşlik eden hastalık öyküsü ve/veya eski elektrokardiyografi, kan şekeri değeri gibi kayıtlar da gözden geçirilmesi gerekenler arasındadır.
Sonuç olarak, geriatrik travma hastalarına dikkatle genel fizik muayene yapılıp, tanı-tedavi ve süreç yönetimini etkileyebilecek faktörler değerlendirilmelidir. Özellikle yaşlı popülasyonda stabil gibi görünen hastaların, çok kısa bir sürede ve erken bir uyarıcı semptom olmadan kötüleşebileceği unutulmamalıdır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Review |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 4 |