Klasik dönemlerinde dışa dönük bir iskân siyaseti takip eden Osmanlı Devleti, alınan yenilgilerin ardından yaşanan toprak kayıpları ile birlikte, XVIII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren içe dönük bir iskân politikası izlemeye başlamıştır. Bu esnada Anadolu’nun diğer birçok yeri gibi Ankara da önemli bir yerleşim sahası olmuştur. Kırım Harbi’nin (1853-1856) ardından yoğunluk kazanan göçler, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’den sonra en üst seviyeye ulaşmıştır. Bu sırada Ankara’ya, Kırım, Balkanlar (Dobruca) ve Kafkasya’dan Tatar ve Nogaylar; Kafkasya’dan Tatar ve Nogayların yanında Karaçay-Malkar, Abaza, Çerkes (Adige) ve Çeçenler; Rumeli’den ise Boşnak, Arnavut ve Pomakların yanı sıra Romanya, Kosova, Bulgaristan ve Yunanistan’dan göç etmek durumunda kalan Türkler iskân edilmiştir. Bahsi geçen muhacir grupları yoğunluklu olarak Ankara’da günümüz idarî taksimatına göre Haymana, Gölbaşı, Polatlı, Bala, Sincan (Zir), Çubuk ve Şereflikoçhisar ilçelerine yerleştirilmiştir. Bunun yanında Kahramankazan, Kızılcahamam, Beypazarı, Ayaş ve Akyurt kazalarına iskân edilen muhacir grupları da bulunmaktadır. Geçmişten günümüze sosyal, kültürel, iktisadî, siyasî, askerî, mimarî vb. alanlarda Ankara’ya önemli katkılar sağlayan muhacirlerin yerleşim alanlarının önemli bir kısmı mevcut demografik yapılarını koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada 1856-1918 yılları arasında bahsi geçen coğrafyalarda maruz kalınan etnik baskılar neticesinde Ankara’ya yaşanan göçler ele alınmıştır.
Ottoman Empire preferred a policy of an outward-oriented settlement in its classical ages; however, after the defeats in battlefields and territorial losses at about the last quarter of the eighteenth century, the Ottomans began to follow an inward-oriented settlement policy. At this point, Ankara has become an important field of settlement along with certain places in Anatolia. The migrations gained an intensity with the Crimean War (1853-1856) and reached their peak after the Ottoman-Russian War of 1877-78. Then, Tatar and Nogais from the Crimea, Balkans (Dobruja) and the Caucasus; the Karachay-Malkar, Abkhaz, Circassian (Adige) and the Chechens from Caucasia; the Bosnians, Albanians and Pomaks from Rumelia, together with the Turks who had to migrate from Romania, Kosovo, Bulgaria and Greece have been settled in Ankara. According to the modern administrative division of Ankara, aforementioned groups of emigrants have been mostly placed in the districts of Haymana, Gölbaşı, Polatlı, Bala, Sincan (Zir), Çubuk and Şereflikoçhisar. Moreover, some of the emigrants have been settled in the districts of Kahramankazan, Kızılcahamam, Beypazarı, Ayaş and Akyurt, too. Those emigrants have contributed to Ankara in terms of social, cultural, economic, political, military, architectural etc. fields; and the areas of settlement have mostly preserved their demographic structure and survived till today. In this study, migrations to Ankara as a result of ethnic oppressions in aforementioned regions during 1856-1918 are discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2020 |
Submission Date | September 16, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 1 Issue: 2 |