Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) askeri, ekonomik ve siyasi alandaki mücadeleleri aynı zamanda komünizm ve kapitalizmin/liberalizmin de rekabeti olmuştur. Her iki ideolojinin temsilcileri kendi blokunu güçlendirme ve genişletme stratejisini Biz ve Diğerleri kavramı ve tehdit algılayışı üzerine inşa etmiştir. Bu sebeple her iki blokun savunucuları, karşıt ideolojiyi kendi bloklarının varlığına yönelik bir tehdit olarak göstererek güvenlikleştirmiştir. Dönemin liderleri, söylemleriyle karşıt ideolojinin ve grubun güvenlikleştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Türkiye’nin Batı Blokunda yer alması, iç siyasette sol ideolojinin güvenlikleştirilmesini de beraberinde getirmiştir. Soğuk Savaşın şiddetlendiği 1950-1960 yılları Demokrat Parti’nin (DP) sol ideolojinin güvenlikleştirmesine ivme kazandırdığı bir dönem olarak dikkat çekmiştir. Bu çalışmada DP döneminde sol ideolojinin güvenlikleştirilmesinin, söylem ve edimsel boyutuyla analizi amaçlanmıştır. Dönemin meclis tutanakları ve ikincil veri kaynakları taranarak çalışmaya konu olan dönemdeki toplumsal ve siyasal olgu ve olayların güvenlikleştirilmesi söylem boyutundan incelenmiştir. Güvenlikleştirmenin edimsel boyutu bakımından ise bu dönemde alınan olağanüstü tedbirler analiz edilmiştir. Bu çalışmada Kopenhag Okulu tarafından geliştirilen Güvenlikleştirme kavramından faydalanılmıştır. Veri toplama, işleme ve analiz sürecinde nitel araştırma yönteminin vaka çalışması ve belge analiz teknikleri kullanılmıştır.
During the Cold War period, the struggle between the United States of America (USA) and the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) in the military, economic and political fields was also the competition of communism and capitalism/liberalism. The countries in both communist and capitalist blocs used to regard each other as a threat to the existence of their ideology and state. The representatives of both blocs built their strategy of strengthening and expanding their bloc on the concept of “we and others” and the threat perception was risen from the other bloc. The defenders of both blocs, therefore, securitized the opposing ideology by presenting it as a threat to the existence of their own bloc. The leaders of the period played an important role in the securitization of the opposing ideology and group with their discourse. During this period, Turkey, as being in the Western Bloc, had also securitized the left ideology and movements in its domestic politics. During the 1950s and 1960s, the most intense years of the Cold War, Democratic Party (DP) also accelerated the securitization of left ideology and movements. This study aims to analyze the discursive and actual dimensions of the securitization process of left ideology and movements in Turkey during the DP era. By examining the parliamentary minutes and secondary data of the period, the securitization of social and political facts and events in the period subject to the study were examined from the discursive dimension. In terms of the operant dimension of securitization, the extraordinary measures taken by DP to diminish the left ideology and movements were analyzed. This study utilizes the concept of Securitization developed by the Copenhagen School. Case study, academic journals, and documentary analysis technics of the qualitative method are employed to collect, process, and analyze the data
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 25, 2021 |
Submission Date | April 9, 2021 |
Acceptance Date | November 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0