The rivalry between the political parties has been shaped by acts of violence, which has no place in democratic regimes, from time to time starting from the Second Constitutionalist Period, when political parties emerged in Turkish political life. The general elections in 1912 were held under violent movements and illegalities as the Unionist-Ententist rivalry exceeded the democratic dimensions. The events that took place in İzmir and Antalya during the period of the Free Republican Party, which was established in the Republican era, are important in terms of revealing the aspects of political violence in the days of early democracy and multi-party system. The Tan incident also constitutes an important aspect of the political violence against the left in the single-party period. With the re-established political parties in the period between 1945-1950, the multi-party period started again, but the incidents between the supporters of the government and the opposition continued. During the period of Democratic Party, which came to power in 1950, political violence increased significantly compared to the previous period. During these years, examples of political violence were seen in Balıkesir in 1952, Gaziantep in 1957, Zile in 1958, and Uşak, Topkapı and Geyikli in 1959, and finally around Kayseri in 1960. Especially in the last four years of the Democrat Party, the political tension that rose above the normal level in democratic regimes led to the attacks on İsmet İnönü, the leader of the opposition and one of the founding leaders of the Republic, and the harsh policy accelerated the process leading to the seizure of power by the soldiers on May 27. Therefore, political violence movements formed one dimension of the power-main opposition relations during that period. In this study, in addition to the harsh policy carried out against the opposition during the rule of the Democratic Party, the perspectives of the parties to the events were also discussed. Media organs that support both sides form the basis of the study in terms of showing how such acts of violence were perceived. The Uşak and Topkapı incidents case, which was heard during the Yassıada courts, was not discussed because it was out of the scope of the study.
Türk siyasal hayatında siyasî partilerin ortaya çıktığı II. Meşrutiyet döneminden itibaren partiler arasındaki rekabet zaman zaman demokratik rejimlerde yeri olamayan şiddet eylemleriyle şekillenmiştir. 1912’de yapılan genel seçimler İttihatçı-İtilafçı rekabetinin demokratik boyutları aşmasından dolayı şiddet hareketleri ve nizamsızlıklar altında geçmiştir. Cumhuriyet devrinde kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası döneminde de İzmir ve Antalya’da meydana gelen hadiseler erken demokrasi, çok partili sistem, günlerinde siyasal şiddetin boyutlarını ortaya koyması bakımından önemlidir. Tek parti devrinde de Tan hadisesi sola karşı yürütülen siyasal şiddetin önemli bir yönünü oluşturmaktadır. 1945-1950 arası devrede yeniden kurulan partilerle çok partili dönem yeniden başlamış; ancak iktidar muhalefet taraftarları arasındaki olaylar sürmüştür. 1950’de iktidarı ele alan Demokrat Parti zamanında siyasal şiddet eski döneme oranla büyük bir artış göstermiştir. Bu yıllar içinde de siyaset mücadelesi normal seyrinden çıkarak 1952’de Balıkesir’de, 1957’de Gaziantep’te, 1958’de Zile’de 1959’da Uşak, Topkapı ve Geyikli’de, 1960’ta da Kayseri civarında siyasal şiddet örnekleri görülmüştür. Özellikle Demokrat Parti’nin son dört yılında demokratik rejimlerdeki normal seviyenin üzerine çıkan siyasî tansiyon, muhalefet lideri ve Cumhuriyetin kurucu liderlerinden İsmet İnönü’ye saldırılara kadar varan sonuçlara neden olmuş ve sertlik siyaseti 27 Mayıs’ta askerlerin yönetime el koymasına giden süreci de hızlandırmıştır. Dolayısıyla o dönemdeki iktidar ana muhalefet ilişkilerinin bir boyutunu da siyasal şiddet hareketleri oluşturmuştur. Bu çalışmada DP iktidarında muhalefete karşı yürütülen sertlik siyasetinin yanı sıra tarafların olaylara bakış açısı da ele alınmıştır. İki tarafı destekleyen yayın organları bu tür şiddet hareketlerinin nasıl algılandığını göstermesi bakımından çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Yassıada mahkemeleri sırasında görülen Uşak ve Topkapı olayları davası çalışmanın kapsamı dışında kaldığından ele alınmamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2023 |
Submission Date | December 15, 2022 |
Acceptance Date | April 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0