The 1970s represent a period when the struggle by trade unions peaked in Turkey. In this period not only trade union movement has developed but also different political movements started to gain popularity. Islamism, one of the popular political movements in 1970s, experienced a serious transformation in its view of trade union movement. The Islamist movement, which used to distrust trade unions, started to support the struggle by labour unions in the second half of the 1970s. Two main factors have been decisive in this transformation, one of which is that Islamists see labour unions as a tool for religious and political propaganda among the growing number of workers. The other one is the desire to curb the rising socialist views in the working class by establishing labour unions or taking over the management of existing ones. This point of view has also been a decisive factor in the approach of Islamist movement towards existing labour unions (DISK, TURK-IS and MISK) until they established their own union, HAK-IS. Although there was a transformation regarding trade unions in Islamist movement, it kept on to take anti-strike stance. The Islamists disapproved strike religiously and considered it as a criminal activity. This study aims to reveal the approach of the Islamist movement to trade unions and strikes in 1970s and explain the transformations in those approaches.
1970’ler Türkiye’de sendikal mücadelenin zirve yaptığı bir dönemi temsil etmektedir. Bu süreçte sadece sendikal hareket gelişmemiş aynı zamanda farklı politik hareketler de kitleselleşmeye başlamıştır. 70’lerde serpilen politik hareketlerden biri olan İslamcılığın da sendikal mücadeleye bakışında ciddi bir dönüşüm yaşanmıştır. Daha önceleri sendikalara karşı mesafeli bir tutum takınan İslamcı hareket, 70’lerin ikinci yarısında sendikal hareketi muteber bir faaliyet olarak adlandırmıştır. Bu dönüşümde iki temel etken belirleyici olmuştur. Bunlardan biri İslamcı hareketin sendikaları, sayıları giderek artan işçiler arasında yürütecekleri dini-politik propagandanın taşıyıcısı olarak görmesidir. Bir diğer gerekçe ise sendikalar kurarak veya mevcut sendikaların yönetimlerini ele geçirerek, işçi sınıfı içerisinde yükselen sol temayüle bir ket vurma isteğidir. Bu bakış açısı, İslamcı hareketin kendi sendikaları olan HAK-İŞ kurulana kadar mevcut sendikalara (DİSK, TÜRK-İŞ, MİSK) karşı yaklaşımını da belirlemiştir. Bu açıdan sendika konusunda bir dönüşüm yaşayan İslamcı hareket, sendikaların ellerindeki en önemli hak arama aracı olan grev konusuna ise mesafeli yaklaşmaya devam etmiştir. İslamcılar açısından grev, dini açıdan hak yemek olarak adlandırılmış ve kriminal bir faaliyet olarak takdim edilmiştir. Bu çalışma, 1970’lerde İslamcı hareketin sendika ve grev konularına yaklaşımını ortaya koymayı ve bu yaklaşımlardaki dönüşümü açıklamayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2023 |
Submission Date | December 15, 2022 |
Acceptance Date | March 3, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0