The worker’s uprising, which have been going on in Turkey since the 19th century, albeit with interruptions, started to show continuity after the Second World War, gained momentum with the 1961 Constitution. On the other hand, these movements, in which economic demands were brought to the fore, began to turn into a political attitude.
The rearrangement of union organization and the conditions for making collective agreements with the laws numbered 274 and 275, which were adopted on July 15, 1963, paved the way for the worker’s uprising. Since 1970, the protests among the workers increased with the effect of social and economic conditions, the government found the solution to reorganize the working life. The regulations concerning both public personnel and workers caused intense reactions. The biggest reaction came from the workers. Because the planned amendments to the Law on Trade Unions and the Law on Strikes, Collective Bargaining and Lockouts had the quality of disrupting the balance in the competition between trade unions. Reacting to this situation, the unions affiliated with DISK decided to resist the law. The actions that started on 15 June 1970 continued for two days and the bill was protested. Although the actions that could have been prevented by the government's martial law decision took place in Gebze and Istanbul, their effects also spread to different cities.
The study discusses the process leading to the workers' protests that took place on 15-16 June 1970, what happened during the protests, different perspectives on the protests and their repercussions in Izmir. Copyrighted works, official sources and periodicals related to the subject were used in the bibliography of the study.
Türkiye’de 19. yüzyıldan itibaren kesintiye uğrayarak da olsa süregelen işçi hareketleri, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından süreklilik arz etmeye başlamış, 1961 Anayasası’yla birlikte de ivme kazanmıştı. Bir yandan ekonomik taleplerin öne çıkarıldığı bu hareketler, öte yandan politik bir tavra dönüşmeye başlamıştı.
15 Temmuz 1963’te kabul edilen 274 ve 275 sayılı kanunlarla sendikal örgütlenmenin ve toplu sözleşme yapma koşullarının yeniden düzenlenmesi, işçi hareketlerinin önünü açmıştı. 1970 yılından itibaren sosyal ve ekonomik koşullarının da etkisiyle işçiler arasındaki eylemler artınca hükümet, çareyi çalışma hayatını yeniden düzenlemekte bulmuştu. Hem kamu personellerini hem de işçileri ilgilendiren düzenlemeler yoğun tepkilere neden olmuştu. Tepkilerin en büyüğü de işçilerden gelmişti. Zira Sendikalar Kanunu ile Grev, Toplu Sözleşme ve Lokavt Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikler sendikalar arası rekabette dengeyi bozucu niteliğe sahipti. Bu duruma tepki gösteren DİSK’e bağlı sendikalar yasaya karşı “direnme”yi kararlaştırmışlardı. 15 Haziran 1970 günü başlatılan eylemler iki gün boyunca sürmüş ve yasa tasarısı protesto edilmişti. Hükümetin sıkıyönetim kararıyla önlenebilen eylemler; Gebze ve İstanbul’da gerçekleşmiş olsa da eylemlerin etkisi farklı şehirlere de intikal etmişti.
Bu çalışmada 15-16 Haziran 1970’te gerçekleşen işçi eylemlerine giden süreç, eylemler sırasında yaşananlar, eylemlere yönelik farklı bakış açıları ve İzmir’deki yankıları ele alınmıştır. Çalışmanın kaynakçasında konuyla ilgili telif eserlerden, resmi kaynaklardan ve süreli yayınlardan yararlanılmıştır.
İşçi Eylemleri İzmir Toplumsal Hareketler Türk Emek Tarihi Türk Siyasi Tarihi Worker Actions Izmir Turkish Labor History Turkish Political History Social Movements
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2023 |
Submission Date | December 20, 2022 |
Acceptance Date | February 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0