Abstract
Kamuoyunun aydınlatılmasında en büyük role sahip olan basın, Lozan
Konferansı gibi Türk toplumu için önemli bir olayın işlenmesinde de mühim bir
görev üstlenmiştir. Bu önemli süreç başlarken yerli ve yabancı basınla doğru
iletişim kurulmaya ve Türk tarafının haklı gerekçeleri aktarılmaya çalışılmıştır.
Bunun için mümkün olan tüm doğru kanallar kullanılmış buna karşın Misak-ı Milli
düsturunu engelleyeceği düşünülen basın-yayın kuruluşlarıyla olan bağlantı sona
erdirilmiştir. Bu bağlamda Ajans Reuters ve Ajans Havas’ın ödenekleri kesilmiştir.
Lozan Konferansı başlarken İsmet İnönü ve ekibinin basın ile kurduğu etkileyici
diyalog Batı kamuoyunda Türk tarafına karşı ön yargıyı ortadan kaldırmamışsa da
kayıtsız şartsız bir teslimiyetin yaşanmayacağının işaretini de vermiştir. Bu
bağlamda basın ile kurulan doğru bağlantı konferansın Türk tarafı açısından olumlu
sonuçlanmasında etkili olmuştur.