Abstract
Üniversite reformu, yeni Türkiye’yi inşa ederken bilimsel yeniliklerden
faydalanmak ve bunları takip etmek amacıyla gerçekleştirilmiş, bir kültür
reformudur. Bir üniversiteyle birlikte devlet ve toplum hayatına girecek bilimsel
yenilikler, Atatürk’ün hedeflediği “muasır medeniyetler seviyesine” ulaşabilmek için
en önemli yol gösterici olarak düşünülmüştür. Üniversite reformu için Prof. Albert
Malche tarafından hazırlanan raporda, söz konusu reformun medeniyeti
simgelediğinin belirtilmesi bunun bir ispatı niteliğindedir. Nazi iktidarından kaçan
bilim adamları da bilimsel çalışmalarıyla bu sürece katkı sağlamışlardır. Böylece
Türkiye 1930’larda dönemin yaygın ideolojik akımlarından etkilenmeyen bir ülke
olarak kalmıştır. Ancak Atatürk’ün ölümünden sonra Türkiye’yi bilimsel bilgiyle
aydınlatma hedefinin biraz daha arka planda kaldığı söylenebilir.