Abstract
Çerkes Ethem, Milli Mücadele’nin başlangıç safhasında gerek cephede
Yunan birliklerine karşı, gerekse yurt içinde meydana gelen ayaklanmalarda,
kendisine bağlı Kuvayı Seyyare birlikleriyle etkili olarak faaliyet göstermiştir. Ancak
zaman içerisinde, çevresinin de etkisinde kalarak, başta Mustafa Kemal Paşa olmak
üzere Milli Mücadele liderlerini kendisiyle eşdeğer tutmaya başlamıştır. Yeşil Ordu
Cemiyetine mensubiyetini ve Yeni Dünya Gazetesi ile sağladığı imkânları kendi
çıkarları için kullanmıştır. Özellikle Kuvayı Milliye’den düzenli orduya geçiş
sürecinde kendisi ve kardeşleri, kurulmaya çalışılan emir ve komuta sistemini
kabullenmemişlerdir. Adeta bir isyan niteliği taşıyan davranışları öncelikle
nasihatle yola getirilmeye çalışılmış, ancak bundan bir sonuç alınamayınca,
cephelerinde bulunan Yunan kuvvetleriyle birlikte sürülmüşlerdir. Böylece Çerkes
Ethem ve kardeşleri, Milli Mücadele tarihinin çok talihsiz bir konumuna mahkûm
edilmişlerdir.