Abstract
Osmanlı Devleti’nin toprakları1. Dünya Savaşı esnasında İtilaf Devletleri
tarafından kendi aralarında paylaşıldı. İngiltere ve Rusya arasında yapılan gizli
antlaşmalar ile Boğazlar Bölgesi ve Doğu Trakya Bölgesi Rusya’ya bırakıldı.
Rusya’nın Brest-Litowsk Antlaşması ile savaştan çekilmesi sonrasında İngiltere
Boğazlar Bölgesi’nin hinterlandını teslim edecek güvenilir, daha doğrusu her zaman
kontrolü altında tutabileceği bir müttefik aramaya koyuldu. Bu ortak, geçmiş
hayallerini Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’ndan yenilgisiyle fırsata
dönüştürmeye çalışan Yunanistan oldu. Yunan Başbakanı Venizelos, dış politika
kurnazlığı olarak nitelenen manevraları ile İzmir ve Doğu Trakya’nın işgali yetkisini
Paris Konferansı’nda alınca ilk olarak İzmir daha sonra da Doğu Trakya
Yunanlılar tarafından işgal edildi. İzmir ve Doğu Trakya’yı İtilaf Devletlerinin
desteği ile işgal eden Yunanistan, Doğu Trakya’nın kalbinin İzmir, İzmir’in kalbinin
Doğu Trakya için attığını hesaba katmamıştı. İzmir’de Müslüman ve Türklere
uyguladığı işkence ve katliamları Doğu Trakya Bölgesi’nde uygulayarak bölgenin
Türk ve Müslüman halkını sindirmeyi amaçladı. Ancak Doğu Trakya halkı Trakya Paşaeli Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında Yunanlılara başkaldırıp, TBMM ile
işbirliği yaparak Yunanlıların emellerine engel oldu. Doğu Trakya’nın bağımsızlık
yolu İzmir’den geçti. Yunanlılar ilk olarak 9 Eylül 1922’de İzmir’i, Doğu Trakya’yı
da Mudanya Mütarekesi sonrasında tahliye etmek zorunda kaldı.