Abstract
OsmanlıDevleti, 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nıimzalayarak
Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir. İtilaf devletleri ise bu anlaşmaya dayanarak
Osmanlıtopraklarınıkısa sürede işgal etmişlerdir. Böylece OsmanlıDevleti’nin
siyasi varlığıfiilen son bulmuştur. Ancak Türk milleti, siyasî bağımsızlığınıelde
etmek için giriştiği Millî Mücadeleyi kazanmışve millet egemenliğine dayanan yeni
bir Türk devleti kurmayıbaşarmıştır. Bununla birlikte Yeni Türkiye, birçok
bakımdan Osmanlı’nın devamıniteliğindedir ve onun bıraktığısosyal, ekonomik,
siyasî vb. sorunlara çözüm getirmek zorunda kalmıştır. Siyasi bağımsızlığın
kazanılmasının ardından ekonomik bağımsızlığısağlamak için de önemli adımlar
atılmışve ekonomide millî bir politika takip edilmeye çalışılmıştır. Ekonomik
bağımsızlığın simgelerinden olan millî paranın basılmasıbu doğrultuda atılan
adımlardan birisidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1924’te ilk madeni parayı,
1927’de ise ilk kâğıt parayıbasmıştır. Bu süreçte paranın değerinin korunmasına da
dikkat edilmişve paranın yabancıparalara göre değerini korumak amacıyla
1927’de borsa ile ilgili bir de talimatname yayınlanmıştır. Bütün bu süreci, ABD
yakından takip etmiştir. İstanbul’daki diplomatik misyonu(1927 yılına kadar Yüksek
Komiserlik) vasıtasıyla Türkiye’deki ekonomik durum, özellikle para politikası
hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı’na raporlar gönderilmiştir. Bu çalışmada,
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından 1929 dünya ekonomik buhranına kadar
olan süreçte, Türkiye’nin parasal durumu ve para politikalarıABD Milli
Arşivi(NARA)’n deki belgelere dayanılarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.