Abstract
Lozan Antlaşması ile Kıbrıs Adası’nın egemenliği resmen İngiltere’ye verilince,
Kıbrıs’taki Türk Toplumu sahipsiz bir azınlık durumuna düşmüştür. İkinci Dünya
Savaşı sonunda İtalyanlardan alınan, Anadolu’nun uzantısı durumundaki Oniki
Ada’nın Yunanlara teslim edilmesi, Yunanların Türk topraklarına karşı beslemekte
olduğu iştah ve ihtiraslarının tekrar kabarmasına ve Kıbrıs’a yönelmesine sebep
olmuştur. Rumların Enosisi gerçekleştirme zamanının geldiğine inanarak 1963,
1967 yıllarında Kıbrıs’ta Türk toplumuna katliam harekâtına girişmeleri ve her
seferinde Türkiye’nin müdahalesi, olayları artık bir Türk-Yunan meselesi haline
getirmiştir. Kıbrıs Türkü’nün, Enosise karşı koyabilmek için 1957 yılında kurduğu
Türk Mukavemet Teşkilatı’na, 1958 yılında Türkiye’nin müdahil olarak Kıbrıs
Türklerini desteklemesi, Kıbrıs’ta muhtemel bir Enosis hareketini engellemiştir. Ne
var ki, ne 1960 yılında kurulan bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti, ne de 1974 yılında
yapılan Türk Barış Harekâtı Kıbrıs Rumlarının ve Yunanların ihtiraslarına gem
vurabilmiştir. Son olarak Kıbrıs Rum Toplumu’nun 2004 yılında “Kıbrıs
Cumhuriyeti” olarak AB’ye üye olması, Ada’da Kıbrıs Türkü’nü ülkesiz azınlık
durumuna sokmuştur.