Abstract
Havacılık kavramıçok yakın zamana kadar Wright kardeşlerle özdeşleşmişve ilk
uçağın uçuşu milat kabul edilmiştir. Bu duruma bazıülkelerde itirazlar olmaktadır.
Hemen her ülke havacılığıkendine mal etme iddiasındadır. Avrupalılar genel olarak
Yunan efsanelerini kabul etmişgözükmektedir. Oysa havacılık insanlığın ortak
birikimidir. Modern havacılık balonla güç kazanmıştakiben planörle gelişmiştir.
Nihayetinde uçağın icadıyla insanlık tarihinin şekillenmesine tesir edecek kadar
önemli hale gelmiştir. Balonlar ve uçaklar Birinci Dünya Savaşı’nda ordularda aynı
zamanda kullanılmıştır. Balonlar zamanla uçak karşısında konumunu kaybetmiş
olmasına rağmen 1930’lara kadar adından söz ettirmiştir. Hava araçlarının askeri
maksatla kullanılmasıile harplerin mantığıve etki alanıda köklü değişiklikler
geçirmiştir. Savunma yerini taarruza bırakmıştır. Topyekün harp konsepti bütün
devletlerin kaçınamayacağıkadar etkili olmuştur. Havacılık bir yüzyıl evvel demir
yolunun etkisine benzer bir etki ile güçlü devletlerin milli hedeflerine ulaşma
vasıtasıolmuştur ve halen de öyledir. Bu kapsamda Osmanlıdevleti bu yeni sahanın
muhtemel etkilerinin sonucunu ilk gören ülkelerden biridir. Ne var ki, ekonomik ve
sanayii yetersizlikler tedbir alınmasına en büyük engeli oluşturmuştur. Hava gücü,
Birinci Dünya Savaşısonuna doğru önemli bir savaşunsuru olarak orduların
dikkatini çekmiştir. Burada edinilen tecrübeler ile askeri havacılık kısa zamanda
öngörülü orduların en önemli unsuru haline gelmiştir.