Abstract
Türkiye’de önce 1922 yılında saltanatın ve çok geçmeden 1924 Mart’ında da
halifeliğin kaldırılması yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en önemli kırılma
noktaları arasında yer alır. Son halife Abdülmecid’in hilafeti, yalnızca iç
kamuoyunu değil, aynı zamanda Hint Müslümanlarından, Arap Yarımadası, Tunus
ve Fas’a kadar uzanan geniş İslam coğrafyasını ve bu topraklara hükmeden
emperyal güçleri çok yakından ilgilendiriyordu. Kuzey Afrika ve Suriye/Lübnan
sahasında Müslüman kolonileri bulunan Fransızlar, İstanbul’daki Fransız Yüksek
Komiserliği marifetiyle Vahdeddin’in yurdu terk etmesi ve Abdülmecid’in halife
seçilmesini titizlikle takip etmekteydi. Fransız dil ve kültürüne aşinalığı nedeniyle
frankofon olarak tanımlanan Halife Abdülmecid, ilk etapta Fransız çıkarları
açısından son derece olumlu algılanırken, ilerleyen süreçte Türklerle olan güçlü
bağları dolayısıyla Suriye halkı üzerinde sahip olacağı muhtemel nüfuz nedeniyle
kuşkuyla karşılanmaya başlandı. Çalışma, Fransız arşiv belgeleri üzerinden
Abdülmecid’in halifeliğini ve Türkiye’de hilafetin kaldırılmasını Fransız
perspektifinden değerlendirmeyi amaçlamıştır.