Abstract
Cumhuriyet Döneminde, ulusal bir kimlik oluşturma isteği, ümmet anlayışına dayalı
dinin yerini alacak ortak bir değerler örgüsü kurma yolundaki çalışmaların, dil ve
tarih üzerinde odaklanılması gereğini ortaya koymuştur. 1930’lu yıllarda daha
yoğun olarak ele alınan bu çalışmalar bizzat Mustafa Kemal’in öncülüğünde
başlatılmıştır. Siyasetçi, bürokrat ve aydınlardan oluşan yeni bir aydın zümresinin
işbirliği ve sistemli çalışmalarıile yürütülen bu köklü değişim projesi ulusal ve
uluslararasıalanda oldukça ses getirmiştir. İlgili bilim insanlarızaman zaman
Mustafa Kemal’in özel görüşme ve sohbetlerinde yer alarak, bu konudaki görüşve
düşüncelerini ortaya koymuşlardır. Bu çalışmalarda yer alan ve Cumhuriyetin aydın
kadrosu içerinde birçok önemli görevler üstlenerek teori ve projeler üreten
kişilerden biri de Hasan Reşit Tankut’tur. Hasan Reşit Tankut, siyasetçi kimliğinin
yanı sıra birçok resmi görevlerde bulunmuştur. Dil, Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde
Tarih Öğretim Görevlisi olarak görev yapan Tankut, aynı zamanda Türk Dil
Kurumu’nun kurucularındandır. Tankut, Etimoloji, Lengüistik ve Filoloji Kolları
Başkanlığı, Genel Sekreterlik ve İkinci Başkanlık gibi görevlerde bulunmuştur.
Tankut, 1937 Eylülünde Atatürk'ün isteğiyle Güneş-Dil teorisini tanıtmak üzere
Bükreş'te toplanan Antropoloji ve Arkeoloji kongresine katılmıştır. Dil ve etno politik alanlarda bir çok eser kaleme alan Tankut, Cumhuriyet döneminde Güneş-Dil Teorisinin ve Türk Tarih Tezinin ortaya konulmasında katkı sağlayan baş
aktörlerden ve Kemalist, seküler-milliyetçi elitlerin önemli isimlerinden birisi
olmayı başarmıştır.