In 399 B.C., Socrates was tried for “impiety” and
“moral corruption of young people” and his death was claimed. Plato in his
Apology, stated that Socrates in court, in front of the Athens, defended the
truth of philosophical life which he had maintained and did not give up this at
the expense of death. Plato in Phaedo, presented Socrates, who defended himself
in front of his friends, as a “real” philosopher who believes that he will be
with better and wiser people after death, who shows fearlessness in the face of
death and states that a philosopher should desire the death. In this work, Socrates,
while trying to clarify logically this fearlessness that his friends found
strange; at the same time, defends his determination not to grieve at dying and
to leave his friends. This defense of Socrates, which is based on the separation
of soul from the body at death and the attainment of absolute wisdom by itself,
composes the first part of the dialogue and is among the sections 63e8-69e5. In
this study, the arguments that Socrates, who desires death, proposed to his friends
in order to justify himself in this matter, will be discussed. Thus, it will be
seen that the thoughts of Apology which contains the defense of Socrates in
court, is parallel to the thoughts in Phaedo; but, are deepened further and
reached a different dimension.
Sokrates M.Ö. 399 yılında “dinsizlik” ve “gençlerin
ahlakını bozma” gerekçesiyle mahkeme önüne çıkarılmış ve ölümü istenmiştir. Platon
Apologia adlı eserinde, Sokrates’in mahkemede Atinalılar’ın huzurunda, sürdürdüğü
felsefi yaşam şeklinin doğruluğunu savunduğunu ve bundan ölüm pahasına vazgeçmediğini
belirtmiştir. Platon, Phaidon adlı eserinde ise, dostları huzurunda kendini
savunan Sokrates’i ölümden sonra daha iyi ve bilge insanlarla birlikte
olacağına inanan, ölüm karşısında korkusuzluk gösteren ve bir filozofun ölümü
arzulaması gerektiğini ifade eden “gerçek” bir filozof olarak sunmuştur. Bu
eserde, Sokrates dostlarının garip karşıladığı bu korkusuzluğa mantıksal bir
düzlemde açıklık getirmeye çalışırken; aynı zamanda, öleceğinden dolayı üzülmeyişinin
ve sevdiklerini bırakıp gitme konusundaki kararlılığının savunusunu
yapmaktadır. Sokrates’in, ölümle birlikte ruhun bedenden ayrılmasına ve kendi
başına kalarak salt bilgeliğe ulaşmasına dayanan bu savunusu, diyalogun ilk
bölümünü oluşturmakta ve 63e8-69e5 kesitleri arasında yer almaktadır. Bu
çalışmada, ilgili kesitler incelenerek ölümü arzulayan Sokrates’in, dostlarının
huzurunda, bu hususta kendini haklı göstermek için ileri sürdüğü savlar ele
alınacaktır. Böylece, Sokrates’in mahkeme huzurunda yaptığı savunuyu içeren
Apologia’daki düşüncelerin Phaidon’daki düşüncelerle paralel gittiği; ancak,
ölümle ilgili düşüncelerinin daha da derinleşerek farklı bir boyuta ulaştığı görülecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics, Archaeology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |