Bu
makalede, tefsirde rivâyet-yorum ilişkisi üzerine kronolojik bir analiz
yapılmıştır. Söz konusu incelemede örnek olarak seçilen garânîk olayı üzerinde
yoğunlaşılarak, bunun âyet yorumuna/tefsire nasıl yansıdığıyla ilgili bir takım
sonuçlara ulaşılmaya çalışılmıştır. “Garânîk” ifadesi “uzun boyunlu kuğu
kuşları” anlamına gelen bir kelimedir. Bu adla anılan olaya göre, Hz. Peygamber
(sas) Necm sûresi’ni okuduğu esnada şeytanın müdahalesine maruz kalarak ve
istem dışı bir şekilde, “Onlar yüce, uzun boyunlu kuğu kuşlarıdır ve şüphesiz
ki onların şefaati umulur.” nitelemesiyle putları övmüştür. Bunun üzerine Hz.
Peygamber (sas) durumdan haberdar edilmiş, ardından teselli olarak Hac sûresi
52. âyet indirilmiş ve şeytanın müdahalesi izale edilmiştir. Müslümanların,
İslam’ın temel ilkeleriyle çelişen bu eksendeki rivâyetleri kabul etmeleri
mümkün değildir. Zaten söz konusu rivâyetler de ulemâ tarafından sahîh ve
makbul sayılmamıştır. Bununla beraber müfessirlerin/müelliflerin bir kısmı
garânîk konulu rivâyetlerin naklinde, hatta bunu vaki kabul etmekte bir sakınca
görmemiştir. Diğer bir kısım müfessirlerin bunu İslâm’a uygun bir şekilde tevil
etmeye çalıştığı görülmektedir. Bazı müfessirlerin ise rivâyetleri net bir
şekilde reddettiği görülmektedir. Makalede genel anlamda üç kısma ayrılan bu
yorumcuların rivâyetler karşısındaki tutumları ve öne sürdükleri fikirler
ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu arada Mukatil b. Süleyman’dan (v.
150/767) günümüze, otuzdan fazla müellifin konuyla ilgili görüşleri ele alınmıştır.
Görünen o ki tefsir faaliyetlerinde, -sıhhatsiz olsalar bile- rivâyetleri göz
önüne alarak lafızları ona göre yorumlamak temel bir prensip halini almıştır.
Buna karşın gerektiği zaman aklî ve naklî delillere dayanarak bu tür
rivâyetleri reddetme tavrı, görece çok daha az müfessirin uyguladığı bir
yöntemdir.
In this article, a chronological analysis was made on the relationship
between riwayah and interpretation in tafsir. Qissat al-Gharaniq was chosen
in this study as an example and concentrated on it and tried to reach some
conclusions about how it reflects the interpretation/tafsir. “Gharaniq” is a word
meaning “long-necked swan birds”. According to the riwayahs mentioned with
this name, Noble Prophet (s) was exposed to the devil’s intervention during his
qiraah of the surah al-Najm and unintentionally praised their idols and read,
“Those are the elevated long-necked swan birds and truly their intercession is
dearly hoped!” Upon this incident, the Noble Prophet (s) was informed of the situation and then the 52nd verse of the surah al-Hajj was sent as a consolation
to him and thus the devil’s intervention has been imposed. It is not possible for
Muslims to accept such riwayahs that contradict the basic principles of Islam.
In fact, the aforementioned riwayahs have not been considered authentic and
acceptable by ulama/scholars. However, some of the mufassirs/authors did not
see any disadvantage in the transfer of the riwayahs about gharaniq, they even
believed that the incident really happened. It is also seen that some mufassirs
try to evolve in a way that conforms to Islam, while accepting the facts. Some
other mufassirs/authors have tried to interpret (ta’vil) this in a way that is
appropriate to Islam. It is seen that some mufassirs/authors have clearly rejected
these riwayahs. In this article, the interpretations of these mufassirs/authors,
which are divided into three sections in general terms, their attitudes towards the
riwayahs and the ideas they put forward, are examined in detail. Meantime, In
the process extending from Muqatil bin Sulaiman (d. 150/767) to this day, more
than thirty authors views are discussed on the subject. Apparently it is inevitable
that the riwayahs, even if they are not authentic, affect the interpretation directly
or indirectly. The general attitude has been to accept them without criticism or try
to interpret them in accordance with Islam. On the contrary -when it is necessarythe
rejection of such riwayahs by analyzes based on aqli (rational knowledge)
and naqli (revealed knowledge) evidences is a method that is practiced by a
much lesser mufassir/author.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 1 |
Artuklu Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.