Hicri 3. asır bir çok ilmi çalışmanın gerçekleştirilmiş olması yönüyle ileri bir çağdı. Bu çağda gerçekleştirilmiş çalışmalar; toplanan ilmi materyalin çokluğu, genişliği ve mükemmel bir şekilde tanzim edilmiş olması açısından farklılık etmiştir. Bu ilmi mirastan biri de me’sûr tefsir / rivayet tefsiri ilmidir. Me’sûr tefsir ilminin malzemesi hicri birinci ve ikinci asırda tefsire dair yazılmış farklı ve dağınık dökümanların biraraya getirilmesiyle toplanmıştır. Sonra tefsire dair bize ulaşan miras, gerek müstakil eserler şeklinde, gerekse bir çok farklı babı/konuyu kapsamına alan müsned camiʻ eserler içinde me’sûr tefsire ayrılan müstakil bir başlık altında Kur’an sûrelerinin tertibine uygun bir şekilde düzenlenmiştir.
İmam Buhârî, genel olarak tefsir ile ilişkisinde munzabit / tutarlı metoduyla 3. asırın diğer alimlerinden farklıydı. Sahîh’inde, ayetin me’sûr bir tefsirinin bulunmadığı durum dışıda, sırf re’ye dayanan tefsire yer verdiğini pek görmüyoruz.
Buhârî’nin Sahih’ini inceleyen, onun me’sûr tefsire çok önem verdiğini görür. Bu durum, hem Sahihi’nin kitabü’t-tefsir bölümünda zikrettiği müsned rivayetlerle hem de bu babların teracimi kapsamında tefsire dair müsned rivayetleri arzetmeden önce zikrettiği rivayetlerle anlaşılmaktadır.
Buhârî’de mesur tefsir; Kur’an’ın Kur’an’la tefsiri, Kur’an’ın Sünnet’le tefsiri, Kur’an’ın sahâbî ve tabiîn kavliyle tefsiri -özellikle de İbn Abbâs ve Mekkî olan öğrencilerinin tefsiri - olmak üzere meşhur dört kısmı kapsar. Buhârî’ye göre, ayetin Kur’an ve Sünnet ile tefsirini yapacak bir şeyin bulunmaması durumunda sahâbî ve tabiîn tefsiri de me’sûr tefsir kısmına girer.
Ancak Buhârî’ye göre, sahâbî tefsirinde me’sûr tefsir olarak itimad edilip bu kapsama girebilen şey, sahâbînin görüş ve içtihad alanı dışında kalan meseleler ile ilgili tefsirdir. Şeriʻ hükümler, esbâb-ı nüzûl, gaybi haberler ve itikadi meseleler gibi hükümler bu kabildendir. Çünkü bu tür meseleler sırf akıl ile idrak edilemeyecek meselelerdir. Buhârî’nin tabiîn tefsirine yaklaşımı da bunun gibidir.
لقد كان القرن الثالث الهجري قرناً حافلاً بالتقدم النوعي في المنجزات العلمية، حيث تميزت تلك المنجزات العلمية بالاتساع في المادة العلمية المجموعة، والتنظيم الدقيق والفريد من نوعه لها، ومن جملة ذلك التراث العلمي علمُ التفسير المأثور، الذي تم جمعه من الأجزاء والمدوَّنات التفسيرية التي كُتِبت في القرنين الأول والثاني، ثم كان عصر التصنيف في القرن الثالث.
وقد كان الإمام البخاري متميزًا عن سائر علماء القرن الثالث بمنهج منضبط في شأن التعامل مع التفسير بشكل عامٍّ؛ فلا نجده يحفَلُ كثيرًا في صحيحه بالتفسير بالرأي المجرّد، إلا إذا خَلَتِ الآيةُ عن تفسير مأثور.
والتفسير المأثور لدى البخاري يشتمل على الأقسام الأربعة المشهورة، وهي: تفسير القرآن بالقرآن، وتفسير القرآن بالسُّنة، ثم تفسير القرآن بأقوال الصحابة، وتفسير القرآن بأقوال التابعين.
ولكن المعتمد في تفسير الصحابي والتابعي عند البخاري أن يكون في أمور لا مجال للاجتهاد فيها.
الكلمات المفتاحية: التفسير، المأثور، البخاري، القرن الثالث، الصحابة، التابعون.
Primary Language | Arabic |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | June 26, 2023 |
Publication Date | June 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 1 |
Artuklu Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.