In Turkish law, the right to enter the public service is regulated in the 70th article of the 1982 Constitution. The content and scope of the right to enter the public service, which is regulated under the status of political rights in the Constitution, has been established by laws and judicial decisions. The right to enter public service constitutes a dimension of the right to work, which is another fundamental right, and is necessary in terms of ensuring the material and moral development of the person and living a life worthy of human dignity. Persons with disabilities, who cannot participate in social life equally with other individuals, also have the right to enter public service in accordance with the principle of equality, which is a constitutional principle. However, "equality under the law" is not sufficient for disabled people to enter the public service. Therefore, in the context of constitutions and other legal regulations, various practices that will constitute positive discrimination in terms of entering the public service of the disabled are envisaged. Apart from this exam, it is possible for the disabled to be employed in the public sector, judicial decisions envisaging otherwise will be against the law. In terms of persons with disabilities, the special conditions imposed in order to be able to apply to public administrations and institutions as public personnel should not constitute discrimination. Such transactions of the administration will constitute a violation of the principle of equality. Within the scope of this study, some important legal issues in terms of the right to enter the public service and the use of this right by the disabled are discussed.
Türk hukukunda kamu hizmetine girme hakkı, 1982 Anayasası’nın 70. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasa’da siyasi haklar statüsünde düzenlenmiş olan kamu hizmetine girme hakkının içeriği ve kapsamı, kanunlar ve yargı kararları ile ortaya konmuştur. Kamu hizmetine girme hakkı bir başka temel hak olan çalışma hakkının bir boyutunu oluşturmaktadır ve kişinin maddi ve manevi gelişiminin sağlanması ile insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi bakımından gereklidir. Toplumsal hayata diğer bireyler ile eşit şekilde katılamayan engelli bireyler de, anayasal bir ilke olan eşitlik ilkesi gereği kamu hizmetine girme hakkına sahiptirler. Ancak yasa önünde eşitlik anlayışı engellilerin kamu hizmetine girmesi bakımından yeterli değildir. Bu nedenle anayasalar ve diğer hukuki düzenlemeler bağlamında engellilerin kamu hizmetine girmesi bakımından pozitif ayrımcılık teşkil edecek çeşitli uygulamalar öngörülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da kamuda engelli istihdamı için kota uygulaması düzenlenmiştir. Engelli bireylerin bu kota kapsamında istihdam edilmeleri amacıyla “EKPSS” isimli ayrı bir sınav öngörülmüştür. Bu sınav haricinde de engellilerin kamuda istihdam edilmesi mümkündür, aksini öngören yargı kararları hukuka aykırı olacaktır. Engelli bireylerin, kamu idareleri ve kurumlarının kamu personeli alımı için açmış olduğu ilanlara başvurabilmeleri için getirilen özel şartların ayrımcılık teşkil etmemesi gerekmektedir. İdarenin bu tarz işlemleri eşitlik ilkesine aykırılık anlamına gelir. Bu çalışma kapsamında kamu hizmetine girme hakkı ve engelli bireylerin bu hakkı kullanması bakımından önemli görülen bazı hukuki hususlar ele alınmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | March 3, 2021 |
Acceptance Date | March 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 1 |