Günümüz yaşam koşullarında kadınlar çalışma hayatının her alanında önemli görevler üstlenmesine rağmen, çalışma ortamı gereği polislik bazen erkek karakterli bir meslek olarak algılanabilmektedir ancak son yıllardaki istatistiklere bakıldığında kadın polis istihdamının artmakta olduğu görülmektedir. Bir anne, eş, kardeş ve evlat olarak yaşamını sürdüren kadın için polislik her zaman özveri gerektiren ikinci bir hayat biçimidir. Dolayısıyla kadın polislerin iş ve aile hayatında karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi ve polislik mesleğinin iletişimsel bağlamda bu sorunlarla nasıl bir etkileşim içerisinde olduğunun anlaşılması önemlidir. Kadın emniyet mensuplarının farklı yönleriyle kişilerarası iletişimleri mühimdir. Bu çalışmanın amacı, Türk Polis Teşkilatı bünyesinde görev yapan kadın polislerin iş ve aile yaşantılarındaki kişilerarası iletişim süreçlerini toplumsal cinsiyet ve kadın algısı bağlamında nasıl deneyimlediklerini araştırmaktır. Çalışmanın örneklemini Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünde çalışan 18 kadın polis oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak derinlemesine görüşme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma çerçevesinde katılımcılara yöneltilen soru setleri içerik analizi yöntemiyle çözümlenmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, hiyerarşik iletişim yaklaşımı, toplumsal kimlik ve aile kültürünün kadın polislerin meslek hayatı ve aile yaşantılarındaki kişilerarası iletişim süreçlerini şekillendiren başat unsurlar olduğu bulgusuna varılmıştır. Buna ek olarak küresel çapta da kadınların sağlık, eğitim, siyasi temsil ve ekonomik fırsat eşitliği konularında erkeklerle eşit düzeyde olmadığı bilgisine ulaşılmıştır. Çalışmada, kadın çalışanların kişilerarası iletişim süreçlerinde öteki bireylerle kurdukları süreçlerin içerikleri incelenmeye çalışılmıştır.
Although women undertake significant roles in working life in today's living conditions, policing can still be perceived as a more male-character profession. However, statistical data shared by official institutions show that female police employment is increasing. For a woman who lives as a mother, wife, sibling, and child, policing is always a second lifestyle that requires self-sacrifice. Therefore, it is crucial to identify the problems faced by women police in their career and domesticity in terms of understanding how the policing profession interacts with these problems in a communicative context. Interpersonal communication of women police officers with different aspects is important. This study aims to examine how female police officers working within the National Police Security Agency experience the communication processes in their work and family life within the framework of gender and woman perception. The sample of this study consisted of 18 policewomen who were working in the Ağrı Provincial Security Directorate. Besides, in the implementation section of the study, face-to-face meetings were made with 18 policewomen. The data obtained during the interview process were analyzed using the content analysis method. Consequently, it has been found that hierarchical communication approach, social identity, and family culture are the dominant elements that shape the professional life and domesticity communication processes of policewomen. At the same time, it has been reached that women are not at the same level as men in terms of health, education, political representation, and economic opportunity on a global scale. In the study, the contents of the processes that female employees establish with other individuals in their interpersonal communication processes have been tried to be examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2021 |
Submission Date | February 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 5 Issue: 15 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.