Ortaya çıkışı antik çağlara dayanan sömürgecilik, 15. yüzyıldan itibaren Avrupalı ülkelerin Amerika, Avustralya ve Afrika gibi çeşitli kıtalarda gerçekleştirdiği işgallerle hızlanmış, 18. ve 19. yüzyıllarda zirveye ulaşmıştır. Daha çok iktisadi, siyasi egemenlik ve toprak kontrolü amaçları taşıyan sömürgecilik kavramı esasında eğitsel ve kültürel bağlamda asimilasyon sürecine doğrudan etki etmektedir. Çünkü inanç, dil ve yaşam tarzı gibi kültürel değerler ile eğitim, ekonomik ve politik sömürgeciliğin dayatması sonucu belirli amaçlara göre farklı biçimlere kolaylıkla evrilebilir. Avrupalı ülkelerin deniz aşırı kolonyal sömürgeci anlayışı karşısında Rusya hem çarlık hem de sosyalist dönemde Türk topraklarında karasal sömürü zihniyetiyle hareket etmiştir. İşgal ettiği Orta Asya ve Kafkas bölgelerindeki etnik, dini, kültürel, dilsel ve demografik yapıyı farklı politikalarla tahrip eden Rusya, asırlarca devam eden Ruslaştırma hedefine daha çok eğitim üzerinde yoğunlaşmıştır. Rus dili ve kültürünün Türk topraklarında egemen hale getirilmesi çarlık dönemde Ortodoks Hıristiyanlık, Sovyet döneminde ise Marksist-Leninist ideolojiden ilham almıştır. Bir alan yazın taraması olan bu çalışmada Rusların ortaya çıkışından uluslararası bir güç haline gelişine dek Türk yurdunda uygulanan Rus sömürgeciliği daha çok eğitimsel ve kültürel bakış açısıyla detaylı bir şekilde anlatılmaya çalışılmıştır. Türk yurtlarında 16. yüzyılda başlayarak günümüze kadar devam eden Rus sömürge süreci yer altı ve üstü zenginliklerin yanı sıra Türk toplumsal yapısı, kültürü, dili ve eğitimi üzerinde derin yaralar açmıştır.
Colonialism, which dates to ancient times, accelerated with the invasions of European countries in various continents such as America, Australia and Africa from the 15th century onwards and reached its peak in the 18th and 19th centuries. The concept of colonialism, which mostly aims at economic, political sovereignty and territorial control, directly affects the assimilation process in an educational and cultural context. Because cultural values such as belief, language and lifestyle, as well as education, can easily evolve into different forms according to certain purposes as a result of the imposition of economic and political colonialism. Against the oversea colonialist understanding of European countries, Russia acted with a territorial exploitation mentality in Turkish lands both in the tsarist and socialist periods. Russia, which destroyed the ethnic, religious, cultural, linguistic and demographic structure in the Central Asian and Caucasian regions it occupied with different policies, focused its centuries-long goal of Russification more on education. The dominance of the Russian language and culture in Turkish lands was inspired by Orthodox Christianity in the tsarist period and Marxist-Leninist ideology in the Soviet period. In this study, which is a literature review, Russian colonialism implemented in the Turkish homeland from the emergence of Russians to their becoming an international power was tried to be explained in detail from an educational and cultural perspective. The Russian colonial process in Turkish homelands, which started in the 16th century and continued until today, has inflicted deep wounds on the Turkish social structure, culture, language and education, as well as underground and aboveground riches.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Basic Training (Other), Social and Humanities Education (Excluding Economics, Business and Management), Cultural Anthropology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 25, 2025 |
Submission Date | January 15, 2025 |
Acceptance Date | February 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 31 |
Works published in the journal Asian Studies are licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.